logo

Kıvırmayın Hepimiz Ters Köşeye Gittik

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Haziran seçimlerinin sonucunu gördüğümüzde hemen  hepimiz hükümet kurulsa da ülkedeki kutuplaşma ve ayrışma sona erse diye düşünmüştük. Hiç fark etmezdi ister MHP, İsterse CHP olsun, illa da bu iş  olsun koalisyonla  istikrar sağlansın demiştik.  Ben de dahil toplumun yarıya yakını, Ak Parti’nin önemli siyasetçileri ve bakanları da dahil CHP  ile koalisyon yapılmasının ülkeyi rahatlatacağını söylüyordu. İş dünyası, yabancı sermaye, toplum elitleri vs.vs. böyle istiyorlardı.

 Hatta siyasi partilerin; Ak Parti de dahil tamamı sonucun değişmeyeceğini 1 Kasımda da aynı ve benzer sonuçların  çıkacağını dillendiriyorlardı. Son hafta bile tek başına iktidarın bıçak sırtında olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu’ydu. Ak Partililerin en iyimserleri bile yüzde  43-44 ten bahsediyordu. Doğrusu bendenizde 42-43  bandında bekliyordum. Bu öngörümü de topluma sağıma, soluma, etrafıma bakarak analiz ediyordum. Ama millette derin bir sessizlik olduğunu görüyordum.

Seçim sonuçlandıktan sonra elbette sallayanlar çok oldu. Neredeyse herkes sonuçları bilmiş gibi iki yüzlülük örneği göstererek caka satıyorlardı… Erbakan Hoca’nın ifadesiyle,’’ Hadi Oradan’’ demekle yetiniyorum.

Hiçbirimiz bilemedik, hepimiz ters köşeye yattık, anket şirketlerinin tamamı iflas etti. Politikacılar, aydınlar, enteller, gazeteciler herkes yanıldı. Yanılabilir ayıp ta değil ama ben kıvıranlara hayretle bakıyorum.

Bir Usta El, Her Şeyi Değiştirdi

Batılılar siyaset sihirbazı diyorlar biz siyaset ustası diyelim. O kişi toplumu öyle tanıyordu ki yine bizleri yanılttı. O kazandı ve bildi. İktidarını paylaşmak istemedi, surda bir gedik açmadı. 1 Haziran sonunda sonuçları görür görmez kararını vermişti. Kaldı ki adını da kendisi koydu ..  ‘’Tekrar seçim.’’ Toplum bu sözü de benimseyerek tartışmaya başladı .. Önce pratik atraksiyonlar yaparak Baykal ve Türkeş’le muhalefet partilerini karıştırdı. Ardından ittifakı dağıtarak onları  meclis başkanlığının yanına bile yanaştırmadı… Zaten iş orada kopmuş, ittifakı birbirine düşürmüş sıra onları oyalayarak yemeye gelmişti.

Kaldı ki Teşkilat, medya, kamu, STK,  iş dünyası gibi zinde örgütlenmelerde  arkasındaydı.. Seçim takvimi başlarken 236’ya yakın isimi de çizmiş geçmiş dönemdeki tecrübeli ekibini sahneye koymuştu. Bütün televizyon ekranları bangır bangır istikrasızlığın ve koalisyon kurmanın olumsuzluklarından bahsediyordu  …  Ekonomi de ki gelgitler,  halkı tedirgin ederken Ak Parti’nin istikrarsızlık  söylemleri de önemli bir unsur haline geliyordu.

  Her Şey Ak Parti’nin lehine gelişirken arazinin tek hakimi de  AK Parti’ydi. Diğer partiler cılız çıkışlarıyla kimsenin anlamadığı, yıllardır ağızlarında sakız ettikleri entel cümleler kurarak demode olmuş sözlerden dem vuruyorlardı … Halka dokunamıyorlardı … Türk halkının oportünist düşündüğünü akıllarına bile getiremiyorlardı. Halkın gündeminde ise iş, aş terör korkusu, ekmek ve istikrar vardı. Halk, muhalefete bir kez şans verdi ama artık güvenememişti .. Kaldı ki muhalefette 5 ay boyunca topluma sadece beceriksizlik eylemi ve söylemi sundu … Muhalefetin teşkilatları bitkin ve yorgun düşmüştü. Üst kademe seçim kampanyası dahi yapamazken, bu yorgunluk haliyle teşkilatlara ve parti tabanlarına da yansıdı.

 Geniş halk yığınları muhalefetin bu durumunu  beceriksizliğini, görünce İktidara ve muktedirliğe doğru tekrar hücum etti.

 Mevcut kazanımlarını kaybetmek istemeyen toplum, İktidarın fiziki anlamda hayatı rahatlatan  yaptığı işleri zaten takdir ediyor ,  sosyal proje ve yoksullukla ilgili sorunlarında ancak Ak Partiyle çözülebileceğine inanıyordu.

Kaldı ki CHP’ nin geçmiş yıllara dayanan  muhafazakar kitle üzerindeki olumsuzluklarını, Ak Parti Kadroları, bu gün olmuş gibi iyi dillendiriyor, belleklerde tekrar yer edindiriyordu … Yani CHP’nin yüzde  25-27 bandını geçmeyeceği iyice tescillenmişti.

  MHP ise Etnik kutuplaşmanın dışına çıkamıyor, devletin bölünmez bütünlüğünü haklı olarak vurguluyor PKK  terör örgütünü sürekli olarak güncelliyor, kırmızı ve diğer çizgilerin öneminden bahsediyordu. Lakin halk bu söylemden anlamadığı gibi MHP’yi Beşiktaş taraftar grubu ‘’Çarşı’’ ile özdeşleştirerek veto ediyordu. MHP’nin üst kurmay gurubu süreci iyi yönetemedikleri gibi inandırıcıda olamadılar. Bana göre başarısızlığın sebebi ne adaylar, ne teşkilatlar  ne de parti tabanıdır.  Ayrıca; ortada  MHP’nin  istediği,  söylemi ve eylemi yerine getiren  terörle  çok ciddi mücadele eden bir Ak Parti vardı.

HDP ise 7 Haziran seçim öncesi Türkiyelileşme ve barış  vaatleriyle epeyce merkeze gelerek sevimli bir hal almıştı. Medya desteği de alan HDP, maalesef  1 Kasım seçiminde ortada kaldı.  PKK ile bağını koparma riskine giremedi … Ayrıca PKK’ nın da kumpasına gelerek perişan oldu … Parti içi bütünlüğünü de sağlayamayan HDP, Ak Parti ve MHP’ salvolarıyla terör örgütüyle özleşti, ayrıştırılarak  yenilenen eski imajını yitirdi

  Özetle Ak Parti 13 yıldır hükümette değilmiş gibi sanki muhalefet partileri iktidarlarmış gibi bir seçim stratejisi izleyerek  muhalefeti köşeye sıkıştırıp tasfiye etti. Propaganda süresince Muhalefetin beceriksizlikleri , iç çalkantıları konuşuldu.

   Seçmen katılımı, geçersiz oyların çok aza indirilmesi, teşkilatların iyi çalışması, ekonomik yeni vaatler, toplumun istikrar beklentisi, ekonomideki kötü gidiş, terör korkusu, yeni vitrinle seçime gitme  gibi

yüzlerce maddelik bir analiz yapar detaylandırabilirdik … Ama bu olumsuzlukları  gören, halkı iyi tanıyan usta el  Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha 2 Haziranda seçimleri kazanmıştı. Bu muhalefet sayesinde

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • MEYVE AĞACI

    12 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Herhangi bir sohbet esnasında veya görüşmelerde, mecazi ve ya gerçek anlamda ifade edilen, meyve veren ağaç taşlanır sözleri; bize, bazı olmaması gereken tutumları hatırlatır. Bu ifadeler, olumsuzluk örnekleri olduğu gibi, hazımsızlığın da bir işareti gibidir. Meyve veren ağaç niye taşlanır, taşlanmasa olmaz mı. O, meyve ağacının meyve verecek çiçeği niye koparılır, koparılmasa olmaz mı. O ağacın dalı niye kırılır. O, meyve veren ağaca, zarar vermek yerine, ihtiyacı olan su ve toprakla beslense, bakımı yapılarak; meyvesinden, ağ...
  • ADAM OLMAK

    22 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    Hani bir deyim vardır ya. Adam ol adam.  Evet, adam olmak gerekir.  Hem de, adam gibi adam.             Adamlık, para ile satın alınmıyor. Pazarı yok. Fiyat belirlenemiyor. Satın alacak maddi güç de yok. Bazen, kişilikler ve şerefler satılmış olsa da. Her insan; doğduğunda, adam gibi doğar. Nerede doğacağını bilemez,Nerede doğacağına karar verecek durumda hiç değil. Seçeneği de yok zaten. Doğuda mı, batıda mı, kuzeyde mi, güneyde mi, Java Adası’nda mı. Seçenek yok. Zenci ...
  • KATI YAKIT OLARAK PELET NEDİR?

    06 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    PELLET (PELET)YAKITI                                                                                        &...
  • EL YAPIMI KÂĞIT ATÖLYESİ ÇOCUKLARI AĞIRLAMAYA DEVAM EDİYOR

    05 Ağustos 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kâğıthane Belediyesi bünyesinde hizmet veren El Yapımı Kâğıt Atölyesi’nde el yapımı kâğıtçılık yaşatılmaya devam ediyor. Atölyeye gelen çocuklar atık kumaşların geri dönüştürülmesiyle farklı tür ve renkte kâğıtlar elde ediyorlar. Çocuklar El Yapımı Kağıt Atölyesi'nde hem kâğıdın binlerce yıllık tarihini hem de çevreye zarar vermeden geri dönüşüm gibi doğal yöntemlerle, kâğıt yapımını öğreniyorlar. El Yapımı Kâğıt Atölyesi’nde kâğıtlar tamamen doğal malzemelerden üretiliyor. Atık pamuk, ipek, keten, yumurta kolileri, gazete kâğıtl...