logo

Farkında mısınız? İnsanlık Dünyaya Av Hayvanı Perspektifi İle Bakıyor

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


 Farkında mısınız? İnsanlık Dünyaya Av Hayvanı Perspektifi İle Bakıyor

Çağın insanı kendisini kentli ve modern olarak tanımlasa da esasen ilk Çağ’ın insan karakterinin çok gerisine  döndüğünün farkında bile değil.

Bugün yeni ve sözde modern dünyanın insanı, eski kavimlere göre çok daha zalim, acımasız, bireysel düşünen, adaletten yoksun  sömürgeci … Sapıklıkta, adaletsizlikte, talanda her türlü azgınlıkta bırakınız dini ve ahlaki değerleri evrensel kuralları bile hiçe saymaktadır. 

İsrafta yarış, kibir, övünme kazanmak illa da kazanmak için adeta her şeyi mübah sayarak Kapitalizm’in temel ilkelerine yerine getirirken gerçek tapınağını belirlemiş oluyor. Saçıp savuranlar, özgürlük adına her türlü sapkınlığı yapan yine günümüz insanı … İstisnalar hariç acıma duygusundan yoksun, kalbi taş, adeta vahşi  hayvanlara benzeyen yine günümüz insanı … Öldüren, canavarlaşan av hayvanları gibi gözünü kırpmadan insanları katleden yine günümüz insanı …

Sabahları uyanır uyanmaz evinden dışarı çıkan insanlar, dünya ya  av hayvanı perspektifinden bakan bir kişilik oluşturmaktadır. Yeni dünya  insanın tüm bakış açısı ve hedeflemesi; Kadın, para, araba, konformizm, kariyer ve güçtür. Sözde modern  insan, sabah evden çıkınca gördüğü her şeye sahip olmak istiyor… Tıpkı  av hayvanları  gibi.   Dünyalık hedeflemesine kavuşmak içinde her şeyi mubah sayıp sapkınlığın, ahlaksızlığın her türlüsünü deniyor.

İletişim Çağı’nın zirve yaptığı son yıllarda ise insanlık; iyice rotasını şaşırmış durumda. Sosyal Medya adı altında bütün değerleri yok ederek sözde kendini özgür sanıp her türlü saldırıyı gerçekleştirirken, kendi kendini imha ettiğinin farkında bile değil. Bu derece başı bozukluğun, fütursuzca iftiraların, ahlaksızlığın, sahtekarlığın, klavye kahramanlığına soyunarak özde münafıklığın,  korkaklığın yaşandığı başka bir dönem olmasa gerek.

İnsanlar, sözde özgürlük adına; vahşice saldırıyorlar, iftira atıyorlar, değerleri imha ediyorlar, yeni bir toplum inşa ediyorlar ve bizlerde bu hastalığa ve uyuşturuculuğa farkında olmadan bir köle gibi teslim oluyoruz. Ortada suçlu yok… İftiracı, azmettirici yok… Ahlaksız ve fetişizmi yayan ve yapanlar yok…  Özetle yeni nesilleri hatta eski nesilleri imha edenler bulunamıyor. Suçlu; ‘’İnternet,  Sosyal Medya’’ deyip çıkıyoruz işin içinden … Ve hepimiz esir olmamıza rağmen bal gibi de aynı akıntıya sürüklenip giderken oldukça memnun olduğumuzu da gizliyoruz.

Nereye gelmek istiyorum: Ak Parti’nin geç de olsa sosyal medya hesaplarına bir düzenleme getirmesine canı gönülden katılıyorum. Hiç olmazsa;  insanlar,  ‘’İçlerindeki Öküze Bir Oha’’ derler. Sahte hesaplarla münafıklık yapamazlar. Hiç olmazsa klavye kahramanlığı yaparak slogan tetikçiliğine soyunamazlar. Hiç olmazsa ahlaki değerleri ve insan onurunu ayaklar altına alamazlar. Hiç olmazsa gerçek kimlikleri deşifre olur ve  bu sayede troller, sahtekarlar kendilerini adam sayan fikirden, zikirden yoksun zararlı sürüler deşifre olur ve gereken cezayı çekerek azda olsa dizayn olurlar.

Ak Parti,  mutlaka bu işi çözmelidir. Aksi halde insanlarımızın özeli diye bir şeyi kalmayacak. İftira, yalan, dolan, israf, gösteriş, fuhuş ve ahlaksızlıklarla toplum iyice farkında olmadan imha olacak. Bırakın Milli ve Dini Değerlerin yok olmasını insanlık tıpkı ormanlarda yaşayan sorumsuz ve yalnızlaşan av hayvanına dönüşecek . Zaten amaçlanan da budur.

Bütün siyasi partiler, tehlikenin farkında olup yeni düzenlemeye destek olmalıdır. Bana göre ülkenin Beka sorunlarının en önemlilerinden biri bu meseledir. Elbette istisnai olarak Sosyal Medyayı  iyi ve yaralı kullanan, Sosyal Medya Fetişizmine direnen ve mücadele eden insanlarımız vardır. Ben burada genelleme yapmak istemiyorum. Lakin realite ve büyük sorun  ortadadır. Ocaklar sönmeye aileler dağılmaya çoktan başlamıştır.

Hiç unutamam ismini hatırlayamadığım eski bir Rus Lider Şöyle demişti: ‘’ Rusya’nın kurtuluşu iki şeye bağlıdır.

 Bir: Rus erkeğini Votkadan vazgeçirmek durumundayız.

 İki: Rus Kadınını mutlaka eve döndürmek zorundayız.

Nitekim  bu konularda epeyce cezai müeyyideler uyguladılar. Kısmen de başarılı oldular. Milletlerin, devletlerin kurtuluşu ancak aileden geçer. Rahmetli Erbakan Hocamız, daha ilk partisi; Milli Nizam’ı kurarken ilk sloganı; ‘’Önce Ahlak ve Maneviyat’’ demişti… Vefat edinceye kadar bu söz dilinden hiç düşmedi.

İşte Sosyal Medya düzenlemeleri bu açıdan çok önemli olsa gerek. Hatta bu düzenlemelere bana göre yaş sınırı bile getirilmelidir.

Tüm okurlarıma, biz takip eden herkese selam ve saygılarımı sunarken sağlıklı günler dilerim.

Cemil Öğütcü

  5/7/ 2020

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ACILARLA YORGUN DÜŞMÜŞ MEMLEKETLER NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ

    28 Aralık 2024 Köşe Yazıları

    6 Şubat Kıyametini yerinde görmüştüm. Allah’ım bu şehirler nasıl ayağa kalkar diye çok üzülmüştüm. Tekrar buraları yerinde görmek için bölgeye gittim. İlçeleri, köyleri gezdim. Ve devletin gücünü yerinde gördüm. Dağ, taş ova Toki konutları ile dolmuş. Yapılan köy evleri bile villa gibi olmuş ve her köye devletin şefkat eli değmiş. ‘’Maşallah’’ diyememek vicdansız insanlar için bile çok  zor. Enkazlar kaldırılmış yerinde dönüşümler bir hayli yol almış. Toki ise adeta kimsesizlerin kimsesi olmuş. Adıyaman’da 22 bin konut tamamlanmı...
  • Zonguldak, Bartın ve Karabük, ‘’Kağıthane’ de’’ buluşuyor!

    09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kağıthane Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Karaelmas Tanıtım Günleri için hazırlıklar tamamlandı. 13-14-15 Aralık tarihlerinde Hasbahçe etkinlik alanında yapılacak olan etkinlik, Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin kültürel ve yerel değerlerini tanıtmayı amaçlıyor. Tanıtım günlerinin açılış programının   Cuma günü öğlenden sonrası yapılması planlanıyor. Programa  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra İstanbul Valisi  Davut Gül, tanıtım günlerinin ev sahibi illerin vali milletvekili kaymakam ve belediye ba...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...