logo

BİR HAYAT DERSİ…

Derya Deniz Dinç

Derya Deniz Dinç
ddinc@windowslive.com

Annem, annesini bebekken kaybetmiş ve yalnızca 14 yaşında iken babamla evlenerek İstanbul’a yerleşmişti. Biz geniş bir aile idik. Babaanneme 18 sene, dedeme 22 sene bakmıştı annem. Okumamış bir kadındı aslında ama tüm çocukları en iyi okullarda okumuşlardı.4 kardeştik biz. Bir kardeşimiz doğuştan engelli idi.

Bir gün küçük kardeşimi de yanıma alarak babamın dükkânına gidiyordum. Cadde ye geldiğimizde babamın yanında bir hanım olduğunu gördüm. Hemen seslendim:

-Baba, baba!!

Babam, beni ve kardeşimi gördü ve parmağını ağzına götürerek sus işareti yaptı bana. Sonra da eliyle bekle dedi. Şaşkınlıkla olanları izliyordum. Babam ve yanındaki kadın oradaki mağazaya girdiler alışveriş yaptılar. Mağazadan çıkışta kadını öperek uğurladı babam sonra da kardeşim ve benim yanıma geldi. İlk tepkim büyüktü:

-Baba kimdi o kadın, senin yanında ne işi var? Görürsün seni anneme söyleyeceğim…

-Annenin bilmesi gerekmiyor kızım, dedi babam ve o zaman için çok büyük bir para olan 50 TL. uzattı bana.

Ben parayı aldım ve eve döndüm kardeşimle. Annem kapıyı açtı. Bir elimde sıkı sıkı avuçladığım para,  evin içinde volta atıp duruyordum. Babamın verdiği para büyük paraydı, harcayacak bir yığın yer aklımda vardı ama yine de anneme söylemem gerektiğini düşünüyordum. İçimdeki hesaplaşma susmak bilmiyordu ve nihayet ben birden bire anneme seslendim:

-Anne; az evvel babamın yanına dükkâna gittiğimde yanında bir kadın vardı, onunla mağazaya gitti alışveriş yaptı. Bana da eliyle sus dedi. Niye dedi o kadın kim anne. Hem de babam, annenin bilmesi gerekmiyor dedi.

Bir çırpıda tabiri caiz ise nefes alamadan anlattım her şeyi anneme. Annem koltukta arkasına yaslandı ve gayet resmi bir şekilde:

-Ben bundan ne anlamalıyım kızım diye sordu?

Ben gayet haklı bir eda ile:

-Anne sen beni anlamıyor musun? Babam başka bir kadınla beraberdi dedim.

Annem :

-Bu ancak babanla benim problemimiz olabilir. Ne seni ne başkasını asla ilgilendirmez. Kaldı ki doğru bile ols o senin atandır, babandır, evin direğidir. Ne saygı da ne hürmette kusur edemezsin. Şimdi, cezalısın. Sana izin verdiğim arkadaşına gitmeyeceksin, hatta bir hafta evden dışarı da çıkmayacaksın. Odana git hemen, dedi.

Öyle şaşırmıştım ki, ben annemden aferin beklerken annem bana gönül koymuş üstüne ceza vermişti.

Az sonra babam eve geldi, Koşarak odama gittim. Yorganı hemen kafama çektim. Çıkacak muhtemel kavgayı beklemeye başladım. Annem babama seslendi ve dedi ki;

-Odamıza gelir misin, seninle konuşmamız lazım.

Uzun süre odadan dışarıya çıkmadılar, kapı sesini takip ediyordum. Kapı nihayet açıldı ve ayak sesleri benim odama geldi. Kapıyı açtı babam ve seslendi:

-Uyumadığını biliyorum. Sana sır verilemeyeceğini öğrettin bana. Üstüne vazife olmayan işlere de karışma bundan sonra. Ayrıca sana verdiğim 50 TL. yi de hangi vicdan ile harcayacaksın, göreceğiz… Dedi ve odamdan dışarı çıktı.

Neredeyse nefes bile almadan yorganın altında hareketsiz durdum. Herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra sessizce kalktım ve 50  TL. yi babamın cüzdanının üstüne bıraktım. Annem ve babam 1 ay benimle hiç konuşmadılar. Aynı sofrada yemek yemediler. Ben dersimi çok iyi almış, anne ve babanın arasına girilemeyeceğini, dedikodu yapılmaması gerektiğini, laf taşımanın kötü olduğunu öğrenmiştim.

İnsan annesinden utanmaz. Ben ve kardeşlerim de asla utanmadık. Annem, her hafta okullarımıza gelir, öğretmenlerimizle konuşurdu. Bizlerle birlikte okumayı öğrendi, birçok kursa gitti, yetiştirdi kendisini. Ama hepsinden önemlisi annem bizleri çok iyi insan olarak yetiştirdi. Sevgisi ile üzerimizden eksik etmediği şefkat ve ilgisi tüm yaralarımızı sarıyor, kötü yanlarımızı iyi ediyordu. Şimdi ben de bir anneyim ve annemi çok daha iyi anlıyorum. Anladıkça anneme olan hayranlığım ve minnet duygum artıyor.

Aşk ile eyvallah…

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • MEYVE AĞACI

    12 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Herhangi bir sohbet esnasında veya görüşmelerde, mecazi ve ya gerçek anlamda ifade edilen, meyve veren ağaç taşlanır sözleri; bize, bazı olmaması gereken tutumları hatırlatır. Bu ifadeler, olumsuzluk örnekleri olduğu gibi, hazımsızlığın da bir işareti gibidir. Meyve veren ağaç niye taşlanır, taşlanmasa olmaz mı. O, meyve ağacının meyve verecek çiçeği niye koparılır, koparılmasa olmaz mı. O ağacın dalı niye kırılır. O, meyve veren ağaca, zarar vermek yerine, ihtiyacı olan su ve toprakla beslense, bakımı yapılarak; meyvesinden, ağ...
  • ADAM OLMAK

    22 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    Hani bir deyim vardır ya. Adam ol adam.  Evet, adam olmak gerekir.  Hem de, adam gibi adam.             Adamlık, para ile satın alınmıyor. Pazarı yok. Fiyat belirlenemiyor. Satın alacak maddi güç de yok. Bazen, kişilikler ve şerefler satılmış olsa da. Her insan; doğduğunda, adam gibi doğar. Nerede doğacağını bilemez,Nerede doğacağına karar verecek durumda hiç değil. Seçeneği de yok zaten. Doğuda mı, batıda mı, kuzeyde mi, güneyde mi, Java Adası’nda mı. Seçenek yok. Zenci ...
  • KATI YAKIT OLARAK PELET NEDİR?

    06 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    PELLET (PELET)YAKITI                                                                                        &...
  • EL YAPIMI KÂĞIT ATÖLYESİ ÇOCUKLARI AĞIRLAMAYA DEVAM EDİYOR

    05 Ağustos 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kâğıthane Belediyesi bünyesinde hizmet veren El Yapımı Kâğıt Atölyesi’nde el yapımı kâğıtçılık yaşatılmaya devam ediyor. Atölyeye gelen çocuklar atık kumaşların geri dönüştürülmesiyle farklı tür ve renkte kâğıtlar elde ediyorlar. Çocuklar El Yapımı Kağıt Atölyesi'nde hem kâğıdın binlerce yıllık tarihini hem de çevreye zarar vermeden geri dönüşüm gibi doğal yöntemlerle, kâğıt yapımını öğreniyorlar. El Yapımı Kâğıt Atölyesi’nde kâğıtlar tamamen doğal malzemelerden üretiliyor. Atık pamuk, ipek, keten, yumurta kolileri, gazete kâğıtl...