Son Dakika
Toplum nezdinde Ramazan, kilometrelerin sıfırlandığı bir ay olarak algılanır. Kaynaşma, dayanışma, paylaşma ve ibadet ayıdır. Onun için on bir ayın sultanı denilir. Sabır şefkat ve yardımlaşma daha çok bu ayda uygulanır. Ritüellerin özellikle sünnet ibadetlerin farz ibadetinin dahi önüne geçtiği bir aydır. Mesela, 5 vakit namaz kılmayanlar dahi koşa koşa Teravih kılmak için camilere gider. Mahsuru yoktur ancak ben bu yazımda başka bir ibadet ten Zekattan bahsetmek istiyorum…
Zekat, farzdır. Neredeyse Kuar’an ayetlerinin büyük bir bölümü zekat verin, yardımlaşın, paylaşın buyruklarıyla doludur. Hal böyle iken Hz. Peygamberimizin vefatından hemen sonra münafıklar ortaya çıkmış, dinden dönen binlerce insan Zekatı vermeyi ret etmişlerdir.
Bir kısım sözde Müslümanlar da Namazı kılarız ama asla Zekatı vermeyiz diyerek halife Ebubekir’e karşı çıkmışlardır. Yalancı sahte peygamberler çoğalmıştır. Sözü uzatmayacağım … Hz. Ebu Bekir zekatı inkar edip vermeyenlere savaş açmış ordular göndermiştir. Ridde savaşları denilen o günlerde Ebubekir, uzun süre zekatı vermeyenlerle savaşmış, sonunda galip gelmiştir. Dikkat ediniz; Namazı kılmayanlara, orucu tutmayanlara veya diğer ritüelleri yerine getirmeyenlere savaş açmamakta, sadece zekatı vermeyenlere savaş açmaktadır.
Hal bu iken zekat, Kuran’da ve dinimizde önemli bir yer tutar. Özetle zekattan kaçış yoktur. Lakin uydurulmuş dinin propagandistleri böyle önemli bir farzı adeta köle sisteminin devamı için kullanmışlardır. Yani Kırkta bir zekat verdiğiniz zaman işi kurtarıyorsunuz. Hatta 50- 100 trilyonluk yalı da oturduğunuz zaman, 1 trilyonluk bir otomobile bindiğiniz takdirde zekat vermiyorsunuz.Neden? Çünkü binek hayvanı, aracı ya da oturduğunuz ev zekat’a girmiyor da ondan. Nasıl ama …. Lakin çfitçi iseniz zar zor karnınızı doyuruyor bir yıllık harcamalarınızın dışında 100 kilo buğdayınız varsa 10 kilosunu zekat vermek zorundasınız. Yani 100 kilo buğday bugünkü şartlarda 150 tl etmektedir. Ne büyük servet değil mi ? Sadece 150 tl … Bir aylık elektrik faturası bedeli.
Özetle; zekatı kapitalizmin devamı, köleliğin istikrarı için kullanıyorlar. Bunun anlamı şudur: 39’ bana , 1’i sana… Yani, ben bir Müslüman olarak krallar gibi yaşayacağım sen ise benim kardeşim olarak ancak kırkta biri yiyip sürüneceksin demektir. Yok böyle bir şey. Kur’an da ısrarla zekat verin buyruğu vardır birde zekat verilecek yerler 8 sınıf olarak belirtilmiştir. Ama uydurulmuş dinin ritüelcileri asırlardır bu konuyu tıpkı Yahudilerin Cumartesi yasakları gibi arkadan dolandırarak hedef şaşırtmışlardır. Hakiki Tevrat’a göre Cumartesi Günü ticaret yasaktır. 6 gün boyunca çalışıp biriktirilenler Cumartesi paylaşılarak yenip dağıtılacaktır. Paraya, mala, mülke tapan Yahudiler: o zamanın gözde sanatı avlanma işine kılıf uyduruyorlar… Cumartesi yerine denizlere, göllere; ağaları, Cuma gününden atıp, Pazar günü topluyorlar … sözde Cumartesi yasağına uymuş oluyorlar. Bizim Kapitalist, abdestli Müslümanlarda 40’ta bir ile kendilerini avutuyorlar … Hadi oradan … Asırlardır Zenginleri , kodaman kapitalist Müslümanları korumuşlardır. Bunların çoğu sözde alimdirler… Türkiye’deki İleri gelenleri bile Kapitalizmin sözde İslamcı finans kurumlarında faizsiz banka sömürgesine ön ayak olmuş, oralarda danışmanlık yaparak kasalarını doldurmaktadırlar.
Sonuçta; her yıl on binlerce çocuk Somali’de açlıktan ölürken, İslam Coğrafyası’nda açız feryatları Arşı Alay’ı inim inim inletirken, Akdeniz ve Eğe sahilleri her gün yüzlerce çocuğun cesetleri ile karaya savrulurken, 40’ta bir aldatmacası herkes tarafından deşifre edilip haykırılmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Teravih namazlarını 4 rekat yerine 2 rekat kılın gibi detaylarla uğraşacağına bu işe el atsın. Acaba Halife Ömer ile Ebu Bekir bu gün Müslümanların başında olsalardı zekatı , 40 ta bir olarak mı toplarlar yoksa kırkta bir verenlerin üstüne orduları mı gönderirlerdi. Samimi bir şekilde kendinizi sorgulayın.Kaldı ki Şu ayet zekatın 40’ta 1 olduğunu iddia edenleri çürütmüyor mu? ‘’ Sana neyi infak edeceğini (yani vereceğini ) sorarlar deki; ihtiyaçtan fazlasının tamamını. Bakara 219
Son söz olarak, bu mübarek ayda Kur’an’ı mealinden ayetlerin altını çizerek her gün 20 sayfa okuyun. Ramazan sonu da bitirmiş olacak, kendinize geleceksiniz. Okuduğunu kıssalar ve diğer buyruklar sizleri İslam la buluşturarak yeniden doğacak yeniden Müslüman olacaksınız. Allah ile mecazen de olsa konuşacaksınız. Göreceksiniz Kur’an’ın yarısı vermekle, paylaşmakla adalet ve ahlakla geçmektedir. Ritüeller sadece detaylardadır.
İnsanlığın kurtuluşu Kur’an dadır. Kardeşliğin, refahın, paylaşmanın ve eşitliğin tesisi Kur’an dadır. Kaldı ki; Kur’an bu değerler için gelmiştir. Hep söylerim Babası bile belli olmayan Köle Bilal ile Kureyş’in en zenginlerinden Ebubekir’i eşitleyerek kardeş yapan başka bir sistem yoktur.
Not: Belki bu yazıyı okuyanlar şöyle bir soru soracaklardır; ‘’Sen zengin olsan yazdıklarını uygular mısın’’? Bilemiyorum …. Şüpheliyim. Lakin ben bu konuyu her platformda haykırmaya devam edeceğim. Binlerce takipçim var. Bir tanesi bu yazıdan sonra kesenin ağzını açar hayırda yarışırsa Allah katında hem kendine yararlı olacak hem de bana yararlı olacaktır. Çünkü dünya hayatı oyun ve oynaştan ibarettir. Ayete de belirtildiği gibi Mallar ve evlatlar sadece dünyanın süsleridir.
Bir başkaları da diyecektir ki; ’’ Zekatın miktarını Peygamberimizin sünnetine dayandırıyoruz’’ bende onlara diyorum ki;
bugünkü şartlarda peygamberimiz yaşasaydı zekat miktarı acaba böyle mi olurdu. Bir de sözde Fakihler, zekat miktarını artırsalar dinden mi çıkmış olurlar. Bir başka basit cevabım ise; Teravih Namazı , Hz. Peygamber zamanında hiçbir zaman cemaatle kılınmadı. hatta Peygamberimiz 20 rekat bile kılmadı. 4-8-12 olarak rivayet edilir. Teravih Namazını cemaatle 20 rekat haline getiren Hz. Ömer’dir. hal bu iken siz miktar olarak Teravih Namazını Hz. Peygambere göre değil , Hz. Ömer’in uygulamasına göre kılıyorsunuz
Ramazan’ı şerifiniz paylaşmak ve yardımlaşmak dileğiyle mübarek olsun.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Ekim 2024 Köşe Yazıları