logo

24 Mayıs 2024

YOBAZLIK VE YOZLAŞMIŞLIK.

Metin Zor

Metin Zor
metinzor58@gmail.com

İnsanoğlunu diğer yaratıklardan ayıran en önemli özelliklerden biriside geçmişini bilmesi ve ecdadıyla fikir irtibatında olması gerekliliğidir. Hal böyle iken, özellikle benliğimizi yok etmek geçmişimizden uzaklaştırmak, kültürümüzden tarihimizden yoksun bırakmak için on yıllardır senaryolar yazılmakta ve çeşitli zaman ve zeminlerde hayata geçirilmektedir. Bu muazzam çalışma iç ve dış mihrakların ortaklaşa çalışmasıyla başarı elde etmiştir. Dolayısıyla günümüzdeki giyim ve konuşma kültürü işte bu menfi çalışmaların  eseri olmuştur.

Her geçen gün gelişen, geliştikçe değişen dünyamızda maalesef milli ve manevi değerlerimizden her an bir parça kaybediyoruz. Gelişimin manevi değerlerimizden kopmadan , ayrılmadan  da olabileceği gerçeğini bir türlü kabullenemiyoruz. Oysaki bir çok ülke, milli ve manevi değerlerinden kopmadan dünyada ilkler arasına girmeyi başarabiliyor. Kültürümüzden kopuyoruz diyorum ancak inanın birçoğumuz bu kopmanın  yozlaşmanın farkında bile değiliz. Kültür yozlaşmasının en canlı örneklerinden birisi her gün çevremizde gördüğümüz üzerimize giydiğimiz hatta geleceğimizin teminatı çocuklarımızın üzerine giydirdiğimiz tişörtlerdeki yabancı yazılar ve baskılar…               Bu çalışmanın amacı bakıp görmek; görüp fark etmek yani farkındalık.!!!!!

İnsanları giydikleri tişörtlerin üzerinde bulunan yazılar baskılar ya da resimler ile karşı tarafa mesajlar göndermektedir. Gönderdikleri mesajlar her ne kadar bilinçli olarak gönderiliyor gibi gözükse de araştırmalarımıza göre maalesef azımsanmayacak kadar kişi giysisinin üzerinde ne yazdığını hiç merak etmediğini, sadece rengini, modelini beğendiği yada hediye edildiği için giydiğini ifade etmiştir. Dolayısı ile üzerinde ne taşıdığını hangi mesajları gönderdiğini bilmiyor.

 Yabancı dilde yazılı cinsellik içeren tişörtlere örnek vermek gerekirse; “Erkek arkadaşım kasaba dışında”,” Erkek arkadaşım gelmeden öp beni”,” Rahatsız etme, Henüz sarhoş değilim”, “Maddiyatçı kız bu gece boşum, Seni istiyorum”, “Erkekler meşhur, başarılı, zenginseniz! Boştayım” gibi ingilizce yazı yazan tişörtleri giyen insanlarımız ne yazık ki anlamını bile bilmeden rahat rahat çarşı pazar geziyorlar. Bir genç camide namaz kılıyor, tişörtünde ise ” Dünyaya içmeye, dans etmeye ve cinsel ilişki kurmaya geldik” yazıyor. Hem millî hem dinî olarak evlilik kurumu kutsalımızdır, ancak gelin ve damat resminin olduğu ve altında ” Game Over” yani “Oyun Bitti” yazısı ile insanlar evlendiği zaman hayatının bittiği vurgulanmakta, evlilikten uzak durulması, birliktelikten yana olunması bilinçaltına işlenmektedir. ” Simple Truth” yani ” Basit Gerçek” yazan diğer bir tişört baskısında ise bir erkek ve kadın resmi yer almakta kadının gönlü ile sevdiği, erkeğin ise cinselliği ile sevdiği vurgulanıyor. Cinsellik mesajları içeren okadar çok tişört yazısı var ki hatta bazılarını burada dile getirmekten hicap duymaktayım. Tişört yazılarında yer alana ve din karşıtı yazılar ve baskılar içeren mesajlar ise gerçekten korkunç, alenen dinî değerler ile alay edilmekte, saf ve masum vatandaşımız ise bu oyunlara alet edilmektedir. Örneklendirmek gerekirse; bir vatandaşımız camiye namaz kılmaya gidiyor ancak tişörtünün arkasında “God is Busy, Can I Help You?” yani “Tanrı meşgul ben yardımcı olabilir miyim?” yazıyor ve şeytanı temsil eden kırmızı bir kafa resmi var.  Ateizme yönlendirmeye çalışan diğer bir tişört yazısı örneği ise ” Muhtemelen Tanrı yok, Endişelenmeyi Bırak, Hayatını Yaşa. “korku kul yapısıdır, din korkudur”. Diğer taraftan ” Hayat Eğlencelidir” , ” Uyuşturucuya Güven” gibi bireyleri tamamen yaradılış amaçlarından uzaklaştıran ve bireylerin bilinçaltlarına olumsuz mesajlar gönderen tişört yazılarının çokluğu ve halkımızın bilinçsizce bu yazıları üzerlerinde taşımaları gerçekten çok üzücüdür.

Bu giysileri üreten firmalar bilinçli ya da bilinçsiz olarak maalesef bu küresel oyunun bir parçası olmakta, kültür yozlaşmasında maşa görevi yapmaktadırlar. Bu bağlamda Türk kültürü ile bağdaşmayan ve asla kabul etmediğimiz bazı yazıları üzerinde taşıyan insanların, en azından bu yozlaşmanın bir parçası olmamalarını ve çevrelerindeki kişileri, lisani dille uyarılmalarını sağlamak, birey olarak hepimizin görevidir.. Maalesef millet olarak hep birileri çıksın bu olumsuzlukları düzeltsin gibi bir düşüncemiz vardır. Ancak olumsuz gördüğümüz, düşündüğümüz durumları düzeltmeye birey olarak kendimiz başlasak, zaten her şey kendiliğinden düzelecektir. Bireylere ve dolayısıyla, hepimize çok iş düşüyor, eğer bu tür kültür yozlaşmalarından rahatsızsak hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız.

Kültürsüzlüğü ve kültür yozlaşmasını yaşamamak için, aileler ve eğitimciler, seferberlik ilan etmelidirler. Kısacası bu konuda herkese görev düşmektedir.

Vesselam,

METİN ZOR

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DİKKAT DOKUNAN YANAR

    04 Eylül 2025 Köşe Yazıları

    Son zamanlarda Türkiye’nin gündeminde hep yolsuzluk ve hırsızlıklar var. Hiç umulmayan  kişilerden neler, neler çıkıyor. Özellikle CHP’li belediyelerin  her gün organize işleri ile gözlerimizi açıyoruz. Ama hırsızın sağı, solu olmaz … Bizler;’’ hırsızlık yapan kızım Fatıma’da olsa da elini kesin’’ diyen peygamberin ümmetiyiz. Kim yapıyorsa mutlaka üzerine gidilmelidir. Toplum bu konuda iyice sıradanlaştı … İnsanlar,  önemsemedikleri gibi dürüst olanları bile saflıkla itham ederek neredeyse  yolsuzluğa teşvik ediyor. Hal ...
  • BİZ OLMAK

    17 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İnsanın hayatında; uğraşı, emek, alın teri, çaba, istek, azim, cesaret, hoşgörü, paylaşım, yardımsever olmak, istişare, iyi niyet, risk gibi unsurlar hep var olmuştur. Ayrıca, kişilere göre değişkenlik arz eder. Diğer yandan, normal bir in- sanda olmaması gereken bir takım unsurlar da, maalesef zaman zaman kendini göstermiştir. Bunlardan, yalnızca biri da- hi, insan yaşamını menfi olarak etkilemeye yetiyor, artıyor bile. Nedir bunlar diye aklımızdan soru geçebilir. İşte bir kaçı. Kıskançlık, miskinlik, haset, nefret, kin, hin, hazımsızlık, peş...
  • RAÇHAEL  KORRIA’YI YI ÖZLEMLE ANIYORUZ

    10 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    1969’da İsrail askerleri Kudüs’te Müslümanların kutsal merkezlerinden Mescid-i Aksa’da büyük bir yangın çıkartıyor. O sırada İsrail Başbakanı olan Golda Meir şunu söylüyor: “O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Sandım ki, Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e girecek. Lakin sabah oldu ve korkulan olmadı. İslam ülkelerinin gazetelerinde bile bu olay haber olmamıştı.  İşte, o zaman idrak ettim ki, biz dilediğimizi yapabiliriz. Zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir”. İşte hakikaten Siyonist  İsrail o günden bu güne tam ...
  • İNFAK’TA YARIŞ İNSANI ÖZGÜRLEŞTİR

    28 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Sahabe İnfakı imanın en önemli gerçeği olarak kabul etmiş bu uğurda birbirleriyle yarışmıştır.  ‘’Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe  asla iyiliğe erişemezsiniz şüphesiz ne infak ederseniz Allah onu bilir’’  ayeti,  sahabenin İnfak anlayışının temelini oluşturmuştur.  Ayet, iyiliğe ve hayra erişmek için sadece  iman etmenin yeterli olmayacağını ifade ederken İnfak etmeninin dinde en belirgin ölçü olduğunu vurgulamıştır. Bu ayet aynı zamanda Müslümanları sınamaya tabi tutarak onların iman ölçülerini test etmiştir...