Son Dakika
Kağıthane’de Trafik Kazası: 6 Araç Hasar Gördü
Kağıthane’de 22 motosiklet alev alev yanarak küle döndü
Kağıthane’de Okul Servisi Kazası: Yaralılar Var
KAĞITHANE’NİN YENİ EMNİYET MÜDÜRÜLÜĞÜNE KIVANÇ TAŞÇI GETİRİLDİ
Kağıthane’de kuyumcuda 350 bin liralık altın kolyeyi çalan şüpheli yakalandı
Kağıthane’de Uyuşturucu Operasyonu
Ağustos Ayı başında küçük bir Anadolu turu yaptım. Sivas’tan başlayarak Erzincan, Erzurum, Ordu’nun ilçelerine, İstanbul’a dönüşte ise Düzce’ye uğradım. Sılayı Rahim dinimizce de sünnet olup peygamberimizin bu konuda onlarca tavsiye ve sözleri vardır. Gezmek, dolaşmak azda olsa İstanbul’un kalabalık ve gürültüsünden kurtulmak güzel bir şey.Lakin bu güzel ve muhteşem şehir de, hemen kendisini özlettiriyor. Hani bir söz vardır; Ankara’nın neresini seversiniz diye … İstanbul’da yaşayanlar, İstanbul’a dönüş levhasının olduğu güzergahı göstermiş ya da ifade etmişler. Hakikaten İstanbul, tüm olumsuzluklara rağmen dünya başkenti ve müthiş bir şehir.
Anadolu’nun gündeminde terör var… Hal böyle olunca kin ve nefret dili hakim … İnsanlar tedirgin ve korkuyorlar … Hatta şehirden şehre gidiş gelişlerde de uyarılar yapılıyor. Bölgede güvenlik güçleri ise adeta alarm durumunda.
Sonuçta derin analiz yapmayacağım bir çok yeni yerler gördük ziyaretlerde bulunduk. Bilindiği gibi batı bölgelerinde Osmanlı’nın izleri ve eserleri hakim iken .. Anadolu da Selçuklu’nun izleri ve maneviyat iklimi esmektedir. Hemen her vilayette Selçuklu’nun izlerini eserlerini ve kokusunu alıyorsunuz. Camiler, medreseler, han ve hamamlar, çeşmeler, müthiş bir manevi esinti veriyor. Allah onlardan razı olsun … Bu eserler, bu vatanın İslam açısından sembollerini oluşturuyor. Bir çok kanat önderinin tasavvuf ehlinin kabir ve türbelerine de ziyaretlerde bulunduk. Anadolu İslamcılığının önderlerine Allah’tan rahmet diledik… Özellikle Erzincan’da Terzi Baba Türbesi beni çok etkiledi. Mevlana geleneğinden gelen bir çok tasavvuf ehlinin kabri burada bulunuyor. Terzi Baba’nın Sandukasının üzerindeki şu ifade ise aklımdan çıkmıyor; ‘’Dünya İçin Allah Demem’’ ne muhteşem bir kelam ve sözün gücü … Bu söz dünyanın ne kadar boş ve oyun alanı olduğunun açık ifadesi … Tıpkı Hz. Peygamber’in Hz. Ömer’e dediği gibi; ‘İstemez misin Ey Ömer! Dünya onların olsun,ahirette bizim’’..
Evet, boş oyun ve tiyatrodan ibaret olan dünya için ne cinayetler işleniyor, ne vahşetler sergileniyor.Allah tarafından bahşedilen bu dünya nimetlerini eşitçe paylaşmak istemeyenler, her türlü vahşeti ve zalimliği sürdürerek ölümü unutmakta, Allah ve dini kendine göre dizayn ederek kısacık ömürde sözde cenneti yaşarken, milyarlara varan yoksul ve fakir insanı inim inim inleterek gözyaşını okyanusa çevirmeye devam etmekteler … Bize de sadece şu söz kalıyor; yaşasın zalimler ve kafirler için cehennem…
Ak Parti, CHP Hükümeti Kurulmalıydı
Seçimlere 2 Ay gibi bir zaman geçmesine rağmen hala 8 Haziran Seçim sonuçlarının tartışmalarını yapmaktayız. Bir söz vardır olmuş ile ölmüşe çare yoktur. Medya aktörleri iki aydır boş konuşup duruyorlar. Ortada vahim bir tablo varken, hemen her sağduyu sahibinin mutlaka bir hükümet kurulması lazım ve önümüze bakmalıyız gündemine oluşturması gerekirken hala geçmiş hesaplaşmanın, kavganın, ayrışmanın derinleşmesi için var güçleriyle mücadele eden bir güruh var.
Artık gelecek seçimleri değil gelecek nesilleri düşünmenin zamanıdır. Toplumun önündeki bir avuç marjinal insan kendi çıkarları için medyayı da kullanarak erken seçim istiyor. Kamuoyu yoklamalarının tamamına yakınında sonuçların değişmeyeceği defalarca vurgulanmasına rağmen, sonuçların aynı şekilde çıkacağı ifade edilmesine rağmen, erken seçimin yapılması kime ne fayda sağlayacaktır.
Kaldı ki bu şartlarda erken seçime gidilir mi? Terör ülkeyi yakıp yıkarken, ekonomi kırılgan bir zeminde dururken, kutuplaşma ve ayrışma tehlikeli boyutlara ulaşmışken ne seçimi be kardeşim! İnsanlar sokakta yürürken bile birbirlerine tedirgin bakmakta, kendini kollayarak yürür hale gelmiştir. Terör artık Doğu ve Güneydoğu’da değil, sağımızda-solumuzda arka ve önümüzde dir. Hal bu iken bir AK- CHP Hükümeti kurulmalıydı.
Memleketini seven ülkenin birliği ve dirliğini savunan herkesin bu koalisyon hükümetine destek vermesi şart idi. Parti çıkarları yerine ülke çıkarları göz önünde bulundurularak uzun vadeli bir hükümet kurulması memleket yararına olurdu. Kurulacak bu hükümet uzun yıllardır devam eden kutuplaşma ve ayrışmayı sonlandıracak kırılgan olan ekonomiyi bir şekle sokacaktı. İlk defa ülke için bir şans doğmuştu. Bu sayede toplum rahatlayacak ülkede barış ve kaynaşma rüzgarı esecekti. Anayasa değişikliği ancak bu koalisyonla olur, terör sonlandırılacaksa ancak bu hükümetle sonlandırılırdı.Popülizm terk edilerek ülkenin milli çıkarlar bu sayede birlikte savunularak toplumsal destek sağlanırdı. Bu hükümetin ülkeyi sulh ve barışa erdireceğinden emin olduğumu belirtirken bence parti tabanları da bu koalisyonu istemekte idi. Açıkçası ben böyle düşünüyorum … Ama olmadı. Hayırlısı olur inşallah.
Yorgun Parti Teşkilatları Bu Seçimi Taşıyamaz
Siyasi partilerin tümünün teşkilatlarını tanıyan ve bilen biri olarak şunu ifade etmek istiyorum; teşkilatlar yorgun, bezgin ve bitkindir. Hamaset yapmaya gerek yoktur. Teşkilatlarda seçim istememektedir.Hemen her yıl bir seçimden çıkan parti teşkilatları, ‘’Yeter Artık’’ demektedir. Halk ise daha bezgin ve umursamaz haldedir. Hal böyle olunca belki de insanlar sandığa bile gitmeyerek protesto edeceklerdir. Siyaset kurumu bu şekliyle daha da yıpranacak, güvensiz hale gelecektir. Allah göstermesin seçime giderken terör olayları daha da artarsa; partiler çalıştıracak adam bulamaz, seçim büroları her dakika diken üstünde olur. Terör, ekonomik gidişatın bozukluğu, ayrışma, birde seçim meydanlardaki liderlerin sert üslubu tıpkı 12 Eylül şartlarını andıran bir hal alır. Üniversiteleri bile karıştırabilirler. O nun için, bana göre yeni seçimin ülkeye hiçbir faydası yoktur. Ama Erken seçim kararı alma aşamasına gelinmiştir. Başta da ifade ettiğim gibi Olmuş ile Ölmüşe çara yoktur.
Allah, projelerin ve icraatların konuşulduğu huzurlu bir seçim süreci geçirilmesini kısmet etsin İnşallah.
Saygıyla
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
28 Aralık 2024 Köşe Yazıları
09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları