logo

Ulus Devletini Seçkinler, Adalet Devletini Yoksullar Yönetir

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Ulus devletin en büyük özellikleri şunlardır; rant, imtiyaz, para, güç, kadın, ihale istihdam, şan şöhret, zenginlik ve korku dağıtarak  asla iktidarını paylaşmaz. Ulus Devletini zenginler, seçkinler, imtiyazlılar ve askerler yönetir. Ulus Devleti,  halkına karşı adaletli paylaşımcı olmaz. Ulus Devleti, kadrolarını yandaş ve eşraftan oluşturur, asla ehliyet aramaz, Ulus Devleti, kavgadan, ayrışmadan, bölünmeden beslenir. Ulus devleti, korku imparatorluğu oluşturur. Ulus Devlet eşrafına hizmet eder, kitleleri teba görür. Milyonları aşan slogan hamalı fino takımıyla kendine alkış tutturur.  Ulus Devletin kullandığı en büyük argüman sözde  demokrasidir.

     Adalet Devleti’nin en büyük özellikleri ise şunlardır; Adalet Devleti   paylaşımcı,eşitleyici birleştirici, yoksul ve fakiri  gözeten, rantı  halkına eşitçe dağıtan gücünü halktan alan istişareye önem veren, kendi iktidarını sorgulatarak yön çizen, talana hırsızlığa imtiyaza karşı savaş açan, emaneti ehline teslim  eden devlettir. Adalet Devleti’ni yoksul, fakir ve ilim erbabı kişiler yönetir.  Adalet Devleti babası bile belli olmayan köle Bilal ile  Kureyş’in en zenginlerinde Hz. Ebu Bekir’i eşitleyen devlettir. Adalet Devleti’nin beslendiği kaynak Kur’an dır.  İlk devleti ise Medine Devletidir.  Yönetim kadrosu ise Hz. Muhammed tir Ebu Bekir, Ömer’dir Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir diyenlerin, hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim diyerek imtiyazı  ortadan kaldıranların devletidir.Adalet Devleti, sırtına un çuvalı alarak aç açık var mı diyerek kapı  kapı dolaşan, ‘’Allah’ım Sana şükürler olsun beni hesaba çekecek sorgulayacak bir insan topluluğu var diyerek hüngür hüngür  ağlayan Hz. Ömer’in devletidir. Adalet Devleti; Genç denilecek yaşta en tecrübeli zamanında iktidarı elinin tersiyle iterek koltuğunu hemen devreden ve öldüğümde beni şehitlerimin,  halkımın arasına gömün diyen miras  olarak  bir tas ve tencere dahi bırakmayan, gecekonduda ruhunu teslim eden Bilge Kral, Yani bilimin kralı Aliye İzzet Begoviç’in devletidir.

Adalet Devleti; ‘’Şu varoşlardaki bacalar tütmedikçe ben evimde soba yakamam’’ diyerek battaniye ye sarılarak hayatını idame ettiren ve vefatında bir kuruş servet bırakmayan oturduğu gecekondusunu yoksullar Vakfına, bağışlayan İmam Humeyni’nin devletidir.

Adalet Devleti Ömer Bin Abdülazizlerin Doğunun adalet  sembolü,  Selahattin Eyyubilerin devletidir.

MUKTEDİRLERİN İKTİDAR  MÜCADELESİ

Türkiye öteden beri bir ulus devletidir. Kaymaklı börekli, seçkinci, imtiyazcı, ihaleci  rantçı  sürekli yeni bir sınıf üreten con con cu,  tiki’  gençliği yetiştiren, istisnalar hariç  Fasık ve Mürai  yönetim kadrolarıyla eski sistemin üzerine oturarak hali hazır gidişattan memnun olan yani ulus devletin devamını isteyen bir yapıdadır. Şekil, biçim ritüeller  üzerinden halkı manipüle ederek iktidarını güçlendiren bir yapı sözkonusudur.   Durum bu iken, sultan sofralarının devamı için elbette mücadele ve çetin savaş başlayacaktır.

İktidar hırsı ve Saray Saltanatı Hz. Ömer gibi adaletin sembolü bir adamı – lideri,  Emevi derin devletine şehit ettirmiştir. Çünkü O Ömer Adiye  Oğullarından, geçimini odun toplayarak zaman zamanda çobanlık yaparak temin eden, tapınak olarak sadece Allah’ı tanıyan bir yoksul insandı. O Ömer, Kureyş’in zengin ve imtiyazlı kodamanlarının hali hazır gidişattaki ballı-yağlı sistemine çomak soktu, bedelini şehitliği ile ödedi.

Hz. Peygamberin torununu, çocuklarıyla birlikte çöl ortasında şehit edenler, saraylılar, muktedirler, Ulus Devleti’nin sahipleri değimliydi?  Cihan şümul sultanlar,  Dünya ya hakim olan padişahlar,  hangi suçlarından dolayı öz kardeşlerini, çocuklarını katlettiler. Katillikten daha büyük günah ne var ki?  Sonu cehennemlik değimli?

 Siz gerçekten Türkiye’deki yıllardır derin güçlerin savaşını demokrasi, din, ahlak, maneviyat, laiklik, Atatürkçülük ideolojik etnik savaş mı zannediyorsunuz. Ben asla inanmadım…  Bakın servet sahibi Kodamanlara ; Ege ve Akdeniz sahillerini geçmişte  Laikler ve sözde Atatürkçü emekli askerler, bu gün ise Marmara sahillerini  abdestli sözde dindarlar paylaşmış .  Ama hala Türkiye’de 20 milyon yoksul, 15 milyon eski ismiyle yeşil kartlı var.  Sistem tıkır tıkır aynı şekilde devam ederken sadece servetler değişiyor. Türkiye’deki savaşın asıl maksadı Ulus Devletin koltuğuna oturmaktır. Bütün tarafların kullandıkları argüman sadece   ritüeller, şekil ve biçimlerdir. Ulus Devleti’nin koltuğuna oturanlar zaman zaman değişiyor ama sistemi bir türlü değişmiyor. Hala darbeci Kenan Evren’in Anayasasının nimetlerinden yararlanılıyor. Hal böyle olunca, bu mücadelede halk, toplumun derinlikleri, varoşlar, işçi, öğrenci, köylü, memur yoktur. Savaşta; ayrışmış ötekiler, zengin Getto siteleri, saraylılar ve hanedanlar var    Yani Filler tepişmeye başladı, olan yine çimlere olacak.

Adalet devletinin yer yüzünde hakim olması dileğiyle!

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • MEYVE AĞACI

    12 Eylül 2024 Köşe Yazıları

    Herhangi bir sohbet esnasında veya görüşmelerde, mecazi ve ya gerçek anlamda ifade edilen, meyve veren ağaç taşlanır sözleri; bize, bazı olmaması gereken tutumları hatırlatır. Bu ifadeler, olumsuzluk örnekleri olduğu gibi, hazımsızlığın da bir işareti gibidir. Meyve veren ağaç niye taşlanır, taşlanmasa olmaz mı. O, meyve ağacının meyve verecek çiçeği niye koparılır, koparılmasa olmaz mı. O ağacın dalı niye kırılır. O, meyve veren ağaca, zarar vermek yerine, ihtiyacı olan su ve toprakla beslense, bakımı yapılarak; meyvesinden, ağ...
  • ADAM OLMAK

    22 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    Hani bir deyim vardır ya. Adam ol adam.  Evet, adam olmak gerekir.  Hem de, adam gibi adam.             Adamlık, para ile satın alınmıyor. Pazarı yok. Fiyat belirlenemiyor. Satın alacak maddi güç de yok. Bazen, kişilikler ve şerefler satılmış olsa da. Her insan; doğduğunda, adam gibi doğar. Nerede doğacağını bilemez,Nerede doğacağına karar verecek durumda hiç değil. Seçeneği de yok zaten. Doğuda mı, batıda mı, kuzeyde mi, güneyde mi, Java Adası’nda mı. Seçenek yok. Zenci ...
  • KATI YAKIT OLARAK PELET NEDİR?

    06 Ağustos 2024 Köşe Yazıları

    PELLET (PELET)YAKITI                                                                                        &...
  • EL YAPIMI KÂĞIT ATÖLYESİ ÇOCUKLARI AĞIRLAMAYA DEVAM EDİYOR

    05 Ağustos 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kâğıthane Belediyesi bünyesinde hizmet veren El Yapımı Kâğıt Atölyesi’nde el yapımı kâğıtçılık yaşatılmaya devam ediyor. Atölyeye gelen çocuklar atık kumaşların geri dönüştürülmesiyle farklı tür ve renkte kâğıtlar elde ediyorlar. Çocuklar El Yapımı Kağıt Atölyesi'nde hem kâğıdın binlerce yıllık tarihini hem de çevreye zarar vermeden geri dönüşüm gibi doğal yöntemlerle, kâğıt yapımını öğreniyorlar. El Yapımı Kâğıt Atölyesi’nde kâğıtlar tamamen doğal malzemelerden üretiliyor. Atık pamuk, ipek, keten, yumurta kolileri, gazete kâğıtl...