Son Dakika
Kağıthane’de Freni Boşalan Araç Kaza Yaptı
Kağıthane’de 74 Yaşındaki Emekli Dolandırıldı
Kağıthane’de Bilgisayar Dolandırıcıları Yakalandı
Kağıthane’de Polislere Saldırı
Kağıthane’de Filistinli iş insanına silahlı saldırı: 1 ölü, 2 yaralı…
Kağıthane’de husumetlisini başından vurarak ağır yaralayan şahıs tutuklandı
Ulus devletin en büyük özellikleri şunlardır; rant, imtiyaz, para, güç, kadın, ihale istihdam, şan şöhret, zenginlik ve korku dağıtarak asla iktidarını paylaşmaz. Ulus Devletini zenginler, seçkinler, imtiyazlılar ve askerler yönetir. Ulus Devleti, halkına karşı adaletli paylaşımcı olmaz. Ulus Devleti, kadrolarını yandaş ve eşraftan oluşturur, asla ehliyet aramaz, Ulus Devleti, kavgadan, ayrışmadan, bölünmeden beslenir. Ulus devleti, korku imparatorluğu oluşturur. Ulus Devlet eşrafına hizmet eder, kitleleri teba görür. Milyonları aşan slogan hamalı fino takımıyla kendine alkış tutturur. Ulus Devletin kullandığı en büyük argüman sözde demokrasidir.
Adalet Devleti’nin en büyük özellikleri ise şunlardır; Adalet Devleti paylaşımcı,eşitleyici birleştirici, yoksul ve fakiri gözeten, rantı halkına eşitçe dağıtan gücünü halktan alan istişareye önem veren, kendi iktidarını sorgulatarak yön çizen, talana hırsızlığa imtiyaza karşı savaş açan, emaneti ehline teslim eden devlettir. Adalet Devleti’ni yoksul, fakir ve ilim erbabı kişiler yönetir. Adalet Devleti babası bile belli olmayan köle Bilal ile Kureyş’in en zenginlerinde Hz. Ebu Bekir’i eşitleyen devlettir. Adalet Devleti’nin beslendiği kaynak Kur’an dır. İlk devleti ise Medine Devletidir. Yönetim kadrosu ise Hz. Muhammed tir Ebu Bekir, Ömer’dir Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir diyenlerin, hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim diyerek imtiyazı ortadan kaldıranların devletidir.Adalet Devleti, sırtına un çuvalı alarak aç açık var mı diyerek kapı kapı dolaşan, ‘’Allah’ım Sana şükürler olsun beni hesaba çekecek sorgulayacak bir insan topluluğu var diyerek hüngür hüngür ağlayan Hz. Ömer’in devletidir. Adalet Devleti; Genç denilecek yaşta en tecrübeli zamanında iktidarı elinin tersiyle iterek koltuğunu hemen devreden ve öldüğümde beni şehitlerimin, halkımın arasına gömün diyen miras olarak bir tas ve tencere dahi bırakmayan, gecekonduda ruhunu teslim eden Bilge Kral, Yani bilimin kralı Aliye İzzet Begoviç’in devletidir.
Adalet Devleti; ‘’Şu varoşlardaki bacalar tütmedikçe ben evimde soba yakamam’’ diyerek battaniye ye sarılarak hayatını idame ettiren ve vefatında bir kuruş servet bırakmayan oturduğu gecekondusunu yoksullar Vakfına, bağışlayan İmam Humeyni’nin devletidir.
Adalet Devleti Ömer Bin Abdülazizlerin Doğunun adalet sembolü, Selahattin Eyyubilerin devletidir.
MUKTEDİRLERİN İKTİDAR MÜCADELESİ
Türkiye öteden beri bir ulus devletidir. Kaymaklı börekli, seçkinci, imtiyazcı, ihaleci rantçı sürekli yeni bir sınıf üreten con con cu, tiki’ gençliği yetiştiren, istisnalar hariç Fasık ve Mürai yönetim kadrolarıyla eski sistemin üzerine oturarak hali hazır gidişattan memnun olan yani ulus devletin devamını isteyen bir yapıdadır. Şekil, biçim ritüeller üzerinden halkı manipüle ederek iktidarını güçlendiren bir yapı sözkonusudur. Durum bu iken, sultan sofralarının devamı için elbette mücadele ve çetin savaş başlayacaktır.
İktidar hırsı ve Saray Saltanatı Hz. Ömer gibi adaletin sembolü bir adamı – lideri, Emevi derin devletine şehit ettirmiştir. Çünkü O Ömer Adiye Oğullarından, geçimini odun toplayarak zaman zamanda çobanlık yaparak temin eden, tapınak olarak sadece Allah’ı tanıyan bir yoksul insandı. O Ömer, Kureyş’in zengin ve imtiyazlı kodamanlarının hali hazır gidişattaki ballı-yağlı sistemine çomak soktu, bedelini şehitliği ile ödedi.
Hz. Peygamberin torununu, çocuklarıyla birlikte çöl ortasında şehit edenler, saraylılar, muktedirler, Ulus Devleti’nin sahipleri değimliydi? Cihan şümul sultanlar, Dünya ya hakim olan padişahlar, hangi suçlarından dolayı öz kardeşlerini, çocuklarını katlettiler. Katillikten daha büyük günah ne var ki? Sonu cehennemlik değimli?
Siz gerçekten Türkiye’deki yıllardır derin güçlerin savaşını demokrasi, din, ahlak, maneviyat, laiklik, Atatürkçülük ideolojik etnik savaş mı zannediyorsunuz. Ben asla inanmadım… Bakın servet sahibi Kodamanlara ; Ege ve Akdeniz sahillerini geçmişte Laikler ve sözde Atatürkçü emekli askerler, bu gün ise Marmara sahillerini abdestli sözde dindarlar paylaşmış . Ama hala Türkiye’de 20 milyon yoksul, 15 milyon eski ismiyle yeşil kartlı var. Sistem tıkır tıkır aynı şekilde devam ederken sadece servetler değişiyor. Türkiye’deki savaşın asıl maksadı Ulus Devletin koltuğuna oturmaktır. Bütün tarafların kullandıkları argüman sadece ritüeller, şekil ve biçimlerdir. Ulus Devleti’nin koltuğuna oturanlar zaman zaman değişiyor ama sistemi bir türlü değişmiyor. Hala darbeci Kenan Evren’in Anayasasının nimetlerinden yararlanılıyor. Hal böyle olunca, bu mücadelede halk, toplumun derinlikleri, varoşlar, işçi, öğrenci, köylü, memur yoktur. Savaşta; ayrışmış ötekiler, zengin Getto siteleri, saraylılar ve hanedanlar var Yani Filler tepişmeye başladı, olan yine çimlere olacak.
Adalet devletinin yer yüzünde hakim olması dileğiyle!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
12 Eylül 2024 Köşe Yazıları
22 Ağustos 2024 Köşe Yazıları
06 Ağustos 2024 Köşe Yazıları
05 Ağustos 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları