logo

SOMA

Ömer Şafak

Ömer Şafak
omer@sadabadhaber.com


Soma’da ciğerler yandı … Ocakları ateş sardı … Kiminin banka ve kredi borcu, kiminin evlenecek çocuğu, kimininse okutacak evladı vardı. Kimi bekar, kimi evliydi. Gözyaşı ve alın terini karıştırarak helal rızık peşinde akşam evlerine götürecekleri bir ekmeğin peşinde koşuyorlardı.Hepsi garip guraba idi ..  Ama onurlu ve şerefli idiler. Anadolu insanının yıllar öncesinin temiz mayasını hala taşıyorlardı. Kurtulanlar bile; ışığı gördükleri anda millete, kendilerini sömürenlere, insan onur ve haysiyetini hiçe sayanlara ahlak dersi veriyorlardı. Ölürken hakkınızı helal edin diyorlardı.  Halbu’ki haklarını helal etmeleri gereken bizleriz değilmiyiz.

  Esasen çağın modern köleleriydiler … Onlarda köle olduklarının farkındaydılar lakin kölelikten  azad edilmesi efendilerinin elinde olduklarının bilincindeydiler.

Azad olamıyorlardı . Çünkü Kapitalist sistem onları öyle bağlamıştı ki kurtuluşları mümkün değildi … Evde körpe bedenler çocuklar, yaşlı ana ve babalar ekmek bekliyorlardı.

 Hepsinin anlatacak bir hikayesi vardı … Anlatamadılar … Onların hikayelerini yaşanan vahşet tek kalemde anlattı.

 Öldüler, gittiler, Ağıtlar yakıldı. Şimdi bir süre bu ağıtlar devam edecek. Sonra yeni ölümler gelecek.. Çünkü Türkiye ölüm ülkesi.. İnsan bedeni bu ülkede  çok ucuz.. İşçi ölümlerinde Avrupa’da birinci Dünyada ikinci olduğumuz defalarca zikredildi. Ya trafik kazalarında diğer felaketlerde depremde vs. yine birinciyiz. Her yıl bir felaket her yıl  ölümler … Bunun adına da kader deyip işi bağlıyorlar. Şehitlik ise en çok kullandığımız hamaset argümanı . Her ne hikmetse fakir Anadolu çocukları hep şehit oluyor.

 ‘’Ben sizin dediğiniz şehitlik kandırmacasın dan olmak istemiyorum kardeşim; birazda siz, sizin çocuklarınız şehit olsun.. Sevabı da sizin  olsun.’’ Feryatları Soma’da her şeyi ile anlatılıyordu.

 Evet, Soma’daki Kapitalizmin Momon (para tanrısı -para tapınağı) uğruna 3oo genç adam açıkça katledildi… Bunun adı kader değil, cinayettir . Başka bir izahı yoktur. Taşeronlaşmanın, özelleştirmenin  getirdiği kar ve sömürü, insan onurunun bir kez daha yerlere serildiğini  Soma’da gösterdi. Ve bu unsurları kimse tartışmazken her zaman olduğu gibi olay yine kader ve kazaya bağlandı

 Her ne hikmetse sadece Türkiye’deki ölümler kader oluyor. Gelişmiş batı ülkelerine Almanya’ya İngiltere’ye Fransa’ya Hollanda’ya Finlandiya’ya bu kader hiç uğramıyor. Kader’in bütün hedefi  sadece Müslüman Türklere olsa gerek.

Lafı uzatmaya gerek yok. Sonuçta yoksulluğun.  Çaresizliğin alın terinin nasıl sömürüldüğünün gerçeğini Soma’da izledik. Mehmet’in babası, Ayşe’nin Kocası, Ahmet’in evladı, Mahmut’un kardeşi topraktan gelip toprağa gittiler. Alın teri  hakiki emek ile helal kazancın nasıl  elde edinildiğini tüm Türkiye’ye gösterdiler.

  Bendeniz, onların cennete gittiğine canı gönülden inanıyorum Allah rahmet etsin  onlara … Kuran’ı kerimin ifadesiyle Necm Suresi 39  ‘’Kişinin emeğinden fazlası haramdır.’’

İşte o alın terini sömürenler, ocaklara ateş düşürenler, yangın yerine çevirenler canları hiçe sayanlar, servetlerine servet katarak biriktirenleri de Cenabı Allah Tevbe Suresi 34-35 te göğüslerinden, böğürlerinden, alınlarından ve sırtlarından ateşle dağlanacaklar, hadi biriktirdiklerinizi yiyin, tadın diye ..  Ayet bu günkü sömürgeci hırsız talancı kapitalistleri müjdeliyor

Son söz; ellerinizin nasırına,  yüzünüzün karasına, alnınızın terine, kalbinizin aynasına selam olsun …. Mekanınız cennet olsun

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İSTANBUL’UN TARİHİ YAPILARI – 2

    15 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Yazarlarımızdan Mecit Bülent Yeşil, İstanbul'un tarihi yapıları ile ilgili değerlendirmesinin 2. bölümünü yazdı. Pera Palas Meşrutiyet Caddesi’nde yer alan Pera Palace Hotel, günümüzde müze otel olarak kullanılıyor. Romanlara ve filmlere konu olan Orient Ekspresi, İstanbul-Paris tren seferlerine başlayınca Avrupa standartlarına uygun bir otele ihtiyaç duyuldu ve 1892’de Pera PalaceHotel’in yapımına başlandı. Alexandre Vallaury’nin imzasını taşıyan ikonik yapı; Art Nouveau, neoklasik ve oryantalist mimari üslupları bir arada barındı...
  • LEONARDİT’in Tanımı

    09 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    İTO 81.Doğal ve İşlenmiş Katı yakıt Meslek Komitesine kayıtlı müteşebbisleri temsil eden bir sorumlu olarak bu bilgiyi sizlerle paylaşmayı en büyük görevlerden birisi olarak addediyorum.((KÖMÜRÜN HAM HALİ olarak değerlendirebileceğimiz bir mineral leonardit.Son zamanlarda tarımda tamamlayıcı bir şekilde kullanılmaya başlanan ve aranan duruma gelen üründen bahsediyorum)).KÖMÜRÜN KULLANIM ALANLARINI SAYARKEN GENÇ KÖMÜRLER GÜBRE OLARAK DA KULLANILABİLİR PRENSİBİNİ SÜREKLİ VURGULUYORUZ.ÜLKEMİZDE BOL MİKTARDA BULUNAN LEONARDİT NİMETİNİ VURGULARKEN ...
  • GALİBİN SAHİBİ ÇOK,  MAĞLUBUN HİÇ OLMAZMIŞ 

    06 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Eğri oturup doğru konuşmak lazım  diye meşhur bir söz vardır. Belediye seçimlerini geride bıraktık. Türkiye genelinde halkın  sağduyusu ile huzurlu bir seçim atmosferi yaşadık. İstisnalar hariç bir Allah’ın Kulunun burnu kanamadı. Analiz kısmına gelince;  tebrik etmek lazım seçimin galibi Türkiye genelinde  CHP oldu. Çünkü,  Millet İttifakı halk tabanında birleşirken, Cumhur İttifakı  ise dağılarak seçime gitti..  Elbette seçim sonuçlarının sadece sebebi bu değil. Ekonomik zorluklar, emeklinin çilesi, enfl...
  • MEVLÜT BEY’İ NEDEN DESTEKLİYORUZ

    27 Mart 2024 Köşe Yazıları

    31 Mart Yerel yani belediye seçimlerine 3 beş gün kala elbette görüşümü açıklamak zorunda olup net tavır sergilemek durumundayım. Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin Bey’in seçim çalışmalarını yakından takip eden bir kardeşiniz olarak birkaç cümle yazmak istedim . En dikkatimi çeken çalışmalardan biri mahallerde gerçekleştirdiği  ‘’Söz Siz’de’’  programlarıdır. Oldukça ilginin olduğu ve vatandaşların cesurca hasbihal ettiği bu söyleşilerde,  dikkatimi çeken şu sözleri buraya da almak istedim. Ne dediler?  Kağ...