logo

OKUL MİMARİSİ

Mustafa Aygün

Mustafa Aygün
mustafaaygun3458@hotmail.com

Ecdadımızdan kalan mimari değerleri geliştirmek şöyle dursun, bu alanda geriye gittiğimizi görmek için, kamu binalarına özellikle de okul binalarına bakmanız yeterli.

Bir yapının mimarisi, topluma, binanın ve binayı kullananların önemi hakkında derin bilgiler verir. Herhangi bir devlet okuluna, yönetici veya vatandaş olarak gittiğinizde, oranın önemli bir yer olduğunu ve çalışanlarının kendilerini önemli hissettiklerini duyumsadınız mı? Sizi bilmem ama ben hiç böyle bir duyguya kapılmadım.

Bizim okullarımızda bir hapishane havası vardır. İnceden inceye her tarafa sinmiştir bu. Sabah içtimaından, sınıf yoklamalarına, okula sıra halinde girmelerden, tek tip kıyafet uygulamalarına, kalın duvarlarla çevrili bahçesinden çalışanlarının gülmez suratlarına, kadar her alanda görürsünüz bunu.

Okullarımız, MEB’in tip proje olarak hazırladığı, mimari ve sanatsal bir özelliği olmayan, estetikten ve doğallıktan uzak, en olmayacak renklere boyanmış bir iki bina ile; öğrencilerin her sabah toplanmak zorunda oldukları kısmen geniş bir beton zemin, iki tane basketbol potası, geriye yer kalmışsa birkaç ağaç bulunan alanlardan oluşmuştur.

Okul mimarimizin, insan doğasına hitap etmediği açık.  Böyle bir yapının içinde insan kendini nasıl değerli hissetsin. Okulların içerisine girdiğinizde, daracık koridorlar, koridorlarda yazılmış beylik lafların bulunduğu panolar, eski Türk Büyüklerine ait resimler, öğrencilerin birbirini ezerek bir şeyler almaya çalıştığı, küçücük bir kantin, sınıflarda arda dizilmiş sıralar, kara bir tahta, öğretmenin kendi imkânları ile aldığı birkaç panoyu görürsünüz. Kütüphane, yemekhane, spor salonu, etüt odaları, uygulama bahçeleri; bahçesinde olması gereken oyun alanları, doğayla bütünleşmiş bir okul bizden sonraki nesiller için bile kocaman bir hayal.

Okul tasarımlarının öğrenmeyi destekleyici nitelikte olması gerektiği hepimizin malumu. Bilimsel araştırmalar okul mimarisinin öğrenme ve öğrencilerin ruh sağlığı üzerinde etkisi olduğunu gösteriyor. Renk, gün ışığı, akustik, ısınma ve diğer tasarım elemanları öğrencilerin yaptıkları işe odaklanmalarını ve öğrenme süreçlerini yakından etkiliyor. Okullarımızın gelenekselleşmiş sınıf ortamının öğrenmeyi desteklemediği öğrencileri sınırlandırdığı, öğrenciler arasındaki etkileşimi azalttığı ortada.

MEB yeni tasarlayacağı binalarda, dış görünüş ve iç mekân zenginlikleri ile ecdadımızdan kalan tarihsel birikimi dikkate almalı. Yeni yapılacak okul binalarının dış mekânlarında, gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi yeşil alanlara yer verilmeli. Bizim de çocuklarımız çimlerin üzerine oturup rahatça sohbet edebilmeli. Okullarımız çevresindeki binaların gölgesinde güneş ışığına muhtaç, etrafı kalın duvarlarla çevrili mekânlar olmaktan çıkarılmalı. 

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ACILARLA YORGUN DÜŞMÜŞ MEMLEKETLER NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ

    28 Aralık 2024 Köşe Yazıları

    6 Şubat Kıyametini yerinde görmüştüm. Allah’ım bu şehirler nasıl ayağa kalkar diye çok üzülmüştüm. Tekrar buraları yerinde görmek için bölgeye gittim. İlçeleri, köyleri gezdim. Ve devletin gücünü yerinde gördüm. Dağ, taş ova Toki konutları ile dolmuş. Yapılan köy evleri bile villa gibi olmuş ve her köye devletin şefkat eli değmiş. ‘’Maşallah’’ diyememek vicdansız insanlar için bile çok  zor. Enkazlar kaldırılmış yerinde dönüşümler bir hayli yol almış. Toki ise adeta kimsesizlerin kimsesi olmuş. Adıyaman’da 22 bin konut tamamlanmı...
  • Zonguldak, Bartın ve Karabük, ‘’Kağıthane’ de’’ buluşuyor!

    09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kağıthane Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Karaelmas Tanıtım Günleri için hazırlıklar tamamlandı. 13-14-15 Aralık tarihlerinde Hasbahçe etkinlik alanında yapılacak olan etkinlik, Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin kültürel ve yerel değerlerini tanıtmayı amaçlıyor. Tanıtım günlerinin açılış programının   Cuma günü öğlenden sonrası yapılması planlanıyor. Programa  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra İstanbul Valisi  Davut Gül, tanıtım günlerinin ev sahibi illerin vali milletvekili kaymakam ve belediye ba...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...