Son Dakika
Hepimizin hammaddesi bir iken, toprak üstünde farklı sınıflarda ve statülerde yaşasak ta toprak altına mezara girdiğimiz zaman hepimiz eşitlenirken, bu dünya da geçici bir kiracı konumunda olduğumuzu bilirken, neden birbirimizi incitip, kırıp ihtiraslarımızın kurbanı oluyoruz. Neden savaşıyor, saldırıyor, her türlü fırıldağı çevirerek insan ve tüm canlıların onurunu ayaklar altına alıyoruz. İnsanın yiyeceği, içeceği , zevkleri ve diğer zaafları sınırlı olduğunu düşündüğünüzde neden hala doymuyor, depoluyor, sözüm meclisten dışarı ‘’Domuz’’ gibi şişkinleşiyor tıpkı onun gibi yaşayarak zalimleşiyoruz. Neden makamların, koltukların, para ve şehvetin esiri olarak yaşıyor, yalandan inanıyormuş gibi yapıyoruz.
Neden Savaşsız, Saldırısız, Sömürüsüz, Sınıfsız ve Sınırsız bir Dünya inşa edemiyoruz. Kim için ne için ayrışıyor, kutuplaşıyor, birbirimizle kavga ederek sürekli düşman üretiyoruz. Birilerimizin haini neden başkalarının kahramanı olmaktadır. Neden yaşatmak için değil de sürekli yok etmek için uğraş veriyoruz. Neden aşırı derece militan, taraftar olarak pozisyon alıp fikir yerine sürekli küfür üreterek birbirimizi incitmeye devam ediyoruz. Neden HZ. İnsan olduğumuzu unutarak hayvanlaşıyoruz. Neden… Neden ?
‘’Gölgesinde Otur Ama Yaprak Senden İncinmesin
Temizlen de Gir Mezara Toprak Senden İncinmesin’’ Diyor merhum Abdurrahim Karakoç.
Farkında mısınız? İnsanlık Dünyaya Av Hayvanı Perspektifi İle Bakıyor
Çağın insanı kendisini kentli ve modern olarak tanımlasa da esasen ilk çağ’ın insan karakterinin çok gerisine döndüğünün farkında bile değil.
Bugün yeni ve sözde modern dünyanın insanı, eski kavimlere göre çok daha zalim, acımasız, bireysel düşünen, adaletten yoksun ve sömürgeci … Sapıklıkta, adaletsizlikte, talanda her türlü azgınlıkta bırakınız dini ve ahlaki değerleri evrensel kuralları bile hiçe saymaktadır.
İsrafta yarış, kibir, övünme kazanmak illa da kazanmak için adeta her şeyi mubah sayarak Kapitalizm’in temel ilkelerine yerine getirirken gerçek tapınağın da belirlemiş oluyor çağın insan. Saçıp savuranlar, özgürlük adına her türlü sapkınlığı yapan yine günümüz insanı … İstisnalar hariç acıma duygusundan yoksun, kalbi taş, adeta vahşi hayvanlara benzeyen yine günümüz insanı … Öldüren, canavarlaşan, av hayvanları gibi gözünü kırpmadan insanları katleden yine günümüz insanı …
Bu çağın insanı ve söz de Müslüman neden bu hale geldi? Bu sorunun cevabı bana göre çok açık; Hristiyanlar, gerçek İncil’den Yahudiler, Tanah ve Tevrat’tan biz Müslümanların ise Kur’an’ı Kerim ile aramız açıldı. Kutsal Kitapların dolayısıyla Allah’ın bize verdiği nasihatlere kulak tıkadık. Allah’ı unutarak ya da terk ederek kendi yanlışlarımıza fetvalar vermeye başladık.
Maalesef Peygamberlerin yerlerini liderler, dinlerin yerini cemaat ve benzeri yapılanmaların anlayışları aldı. Ve bu durum neticesinde dünya da sorunlar yumağı çığ gibi büyümeye başladı. İnsanlık; adalet dininden uzaklaştırılıp sömürgeci Kapitalizm Dinine sokuldu. Dayanışma, paylaşma yardımlaşmanın yerini bireyselcilik aldı. Kimsenin kimseyi düşünmediği, acıların paylaşılmadığı, hislerin yok olduğu, yukarıda bahsettiğim gibi sadece bir av hayvanı sürüsüne benzeyen bir dünya insanlığı inşa edildi.
İnsanlık çaresiz … Zulüm ve çığlıklar arşa yükseldi. Modern kölelik sıradanlaşırken Ahlaksızlık hayvansal boyutlara ulaştı. Sözde medeni çağ diyorlar ama taş devri bana göre aranır hale geldi. Böyle durumlarda Allah, ‘’dünyaya peygamberler gönderiyordu. Gidin kavimlerinizi ıslah edin, adaleti tesis edip, eşitliği sağlayın, insan onurunu koruyun’’ deniliyordu. Peygamberler tarihini okuduğunuz da bu gerçeği göreceksiniz. Başarılı olunamazsa toplumlar helak oluyordu. Bana göre Allah, belki insanlığın bugün tamamını helak etmese de kitleler halinde imha etmeye devam ediyor. Corana Virisü’salgının da olduğu gibi Musibetlerini göstermeye devam ediyor Yaradan…. Ama insanlık hala farkında değil… Son peygamber, son din geldiğine göre; çözüm insanlığın kendisinde… İnsanlık son yıllardaki musibetlere bakarak ders çıkarmak zorundadır… Aksi halde toptan kurban olarak yok olacağız. Ya da; neden? Sorularını sormaya devam ederek acı ve işkenceler içerisinde kendi kıyametimizi bekleyeceğiz.
Kurban Bayramınız Mübarek Olsun.
CEMİL ÖĞÜTCÜ
15/ 07/ 2021
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
28 Aralık 2024 Köşe Yazıları
09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları