Son Dakika
Kral bir gün soytarısını çağırmış ve canının patlıcan istediğini söylemiş…
Soytarı aşçılara uzun uzun patlıcanın faydalarını anlatmış… Onlarca çeşit patlıcan yemeği yaptırmış…
Ertesi gün Kral patlıcan yemekten bıkmış ve sofrada bir daha patlıcan görmek istemediğini söylemiş…
Soytarı bu kez yine aşçıları toplamış karşısına, patlıcanın tokluk hissi vermekten başka hiçbir işe yaramadığından söz etmiş… Bir daha sarayda asla patlıcan yemeği pişirilmemesini istemiş…
Aşçıbaşı sinirlenmiş:
“Be adam daha dün patlıcanın faydalarını anlata anlata bitiremiyordun, bugün yerden yere vuruyorsun… Hangi dediğine inanalım?”
Soytarı gülmüş:
“Siz benim söylediklerimin hangisinin doğru olduğunu tartışacağınıza ne diyorsam onu yapın… Çünkü ben patlıcanın değil, Kral’ın soytarısıyım!
Bu hikayeyi bir gazetenin köşe yazarından aldım… Ne demek istiyorum : Ergenekon ve Balyoz davarlından onlarca adam tahliye oldu. Gerekçe ise 5 yıllık tutukluluk sürecinden insanların fazla yatmasıydı. Bu konulara girmek istemiyorum.
Medya dünyasının yazar-çizer sözde kendini aydın sanan ya da öyle takdim edilen koca koca adamların dün ile bugün 180 drece dönmesine şaşırmaktayım. Özellikle Saray Soytarısı zavallılara birkaç sözüm var …. Kendilerini entelektüel olarak sunan, her dönemin adamları koca koca liboşların ne hale geldiklerini görmekteyim. Kendilerini Muhafazakar Demokrat olarak sunan sözde İslamcı Saray kırıntıcısı tetikçilere, yorumcu ve ‘’Alo Süleyman’’’cı gazetecilerin haline acımaktayım. Her şeyi kirletiyorlar, tüm değerleri yerle bir ederken, üç günlük dünyada şahsiyetlerini 5 paraya satıyorlar.
Ergenekon ve Balyoz Davaları başlar başlamaz tüm ekranları kapatarak birbirleriyle yarışırcasına insanları yargılayarak savcılık, yargıçlık görevlerini de üstlenerek sürekli ihbarlarda bulunarak kolluk gücü vazifesi de gören adamların, bugünkü durumu ne kadar iğrenç ve acı ..
Davaların başladığı ve dalga dalga gözaltıların yaşandığı günlerde beyinlerini kiralayan bir kısım yazar çizer takımı, Türkiye demokratikleşiyor, askeri vesayet kalkıyor yaygarası yaparken , operasyonu yapan savcıları milli kahraman ilan ediyorlardı. Ekranlar adeta mahkeme salonları gibi kullanan bu ucube yaratıklar, sanki savcı ve hakim gibiydiler. Birde bunların baş aktörü şimdi milletvekilliği yapmakta olan şahıs, yıllardır milleti manipüle ederek bu noktaya kilitlerken hala Ergenekon’un 1 numarasını söyleyemedi. Önce DSP’li, ardından Cemaatçi sonra da sıkı Ak Partili olan bu yalaka , son süreçte Ergenekon ve Balyozdan bahsetmemesi dikkat çekerken bu konuda yazdığı kitapları çöpe atmak, kitapların dan kazandığı paraları ne yapmak lazım sormak gerekmez’mi? Maalesef ondan da bu konuda şu sıralar ses çıkmıyor, haber alınamıyor.
Etrafa kaos ve korku salarak bu gün hain ilan ettikleri cemaatin önünde el pençe durarak yani Türkiye Naraları atan bu garip zavallılar, eski Türkiye’ye döndüklerini anlatırken bu söylemelerini kaç paraya yaptıklarını bir gün mutlaka tarih yazacaktır. Suç varsa ceza da olmalıdır.
Muhalif olan Hemen herkesi, Ergenekon paketinin içine atarak sorguluyor, yargılıyor, itibarsızlaştırarak linç ediyorlardı . Suçluyu – suçsuzu ayırt etmeden çok insana acı çektirdi bu iğrenç adamlar. Adaletin bir gün kendilerine de lazım olacağını unutarak Sarayın cazibesine kapıldılar, görmedikleri imkanlara sahip oldular. Bir anda dünyalıklarla sarhoş olan zavallılar, bu günlerde pişkin pişkin bu davaların Avukatı olmaya başladılar … Ama hiç inandırıcı değiller. Tıpkı basit Tahtakale dolandırıcılarına benziyorlar.
Artık bu günlerde darbeci dedikleri Ergenekoncuları mağdur ve kahraman olarak savunmaya başladılar. Keser döndü, sap döndü ama bunlar istikrarlı olarak dönmeye devam ediyor.
İnsanda biraz şahsiyet, ahlak feraset ve azıcık İslam ölçüleri olur. Bunlar, münafık değil, Mürai tipleri … Bunların ne çizgisi ,ne bilgisi ne de dünya görüşü var … Böyle bir medya böyle bir yazar çizer takımı hiç görülmedi. Allah bana bunların sonunu gösterir inşallah.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Ekim 2024 Köşe Yazıları