logo

İNSAN VE ÜLKEM

Metin Zor

Metin Zor
metinzor58@gmail.com

İnsanoğlunda, yaşadığı  dönem  boyunca;  İstek, arzu, azim, uğraşı, çaba, alın teri, cesaret, hoşgörü, istişare, iyi niyet, paylaşım, yardım sever olmak gibi özellikler, çeşitlilik sergileyerek varlığını göstermiştir. 

Bunun yanında, normal bir insanda olmaması gereken zararlı tutumlar, olumsuz unsurlar ve hareketler de, maalesef kendini gösteriyor, yaşamları olumsuz etkiliyor. İçtimai ve beşeri hayat, karanlıklara gömülüyor, yok olup gidiyor. Bu sayılanların bir tanesi bile, zehirlenmeye yetiyor.  Tıpkı, insan vücuduna giren tek bir virüsün bile, insan yaşamını sonlandırdığı gibi. Bu olumsuz ve istenmeyen tutumların bazıları ise;  kıskançlık, hasetlik, peşin hükümlülük, nefret, kin, hin, miskinlik, yarasanın ışıktan rahatsız olduğu gibi, başarılardan rahatsızlık duymak gibi.  Sonradan sirayet eden bu olumsuz tutumlar keşke olmasaydı, dünya ve yaşam çok güzel olurdu.

Maalesef ki, üzerinde yaşadığımız dünyada, olumsuzluklar ve menfaat çatışması yüzünden hayatlar zindan oluyor, yaşamlar sonlanıyor. Keşke, bunlar olmasa, kötü ve art niyetli insan ve insan görünümlü yaratıklara fırsat verilmese. Özel çıkarlar için, insanlık mahvedilmese. Keşke olumsuzluklar hayat bulmasa, yakıcı ve yıkıcılara fırsat verilmese, destek olunmasa. Keşke, iyilerin ve iyiliklerin önü tıkanmasa, hayat ne güzel olurdu.

Doğal olan bir duruma da, değinmeden geçemeyiz tabi. Hatasız kul olmayacağına göre, İnsanın olduğu ve yaşadığı bir yerde, hatalar olur ve yaşanır. Önemli olan, hatalara sebep olacak olan unsurların yok edilmesi. Önemli olan, insanlık zararına olan olumsuzlukları engellemek. Önemli olan, İyi niyet ve şuurlu hareket ederek, kötülüklerin üstesinden gelmektir. Önemli olan, niyetlerin halis olmasıdır. Önemli olan; azim, çaba ve insani değerdir. Tabiidir ki, en önemlisi de, yaratılış gayesinin idraki içinde olunmasıdır.  Var olan güzellik ve gerçeklere rağmen, insanlığın gerekleri yerine getirilemiyor, kötülüklerin önü açılıyor, prim veriliyor, bilerek veya bilmeyerek, kötülükler destekleniyor. Neticeler ortada.

İşte bu gerçeklerden hareketle,  ÜLKEMİZİN  değerini çok iyi bilmemiz gerekmektedir.  Günümüze şükretmemiz gerekiyor.  Kazanımlar kolay olmadı. Çok canlar yandı. Çok ocaklar söndü.  Şehitler verdik.  Ülkemiz ve vatanımız için ödün vermedik, vermeyeceğiz. Kahramanlık destanları yazdık. Dünü hatırlamak dahi bize yeter ve ışık tutar. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, karnını doyurduğu, hayatını idame ettirdiği, güldüğü, eğlendiği ülkesine, ihanet ederek, ülkemiz düşmanlarıyla aynı safta yer tutan, onların diliyle konuşan insan görünümlü  güruhlara sadece acıyorum.  Düşünmüyorlar ki, bu gemi batarsa hep beraber boğulacağız.  Türkiye düşmanı mihraklara karşı uyanık olmalıyız. Var olan potansiyelimizle, el ele vermeli, gönül-gönül e, bir ve diri olmalıyız.

Kendini, ülkeni ve bağımsızlığını düşün, etrafını ve dünyadaki gelişmeleri gör ve ÜLKEMİZİN değerini  idrak et. 

Sana senden başka dost yoooook.

Vesselam

Metin ZOR

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...