logo

İMANSIZ MÜSLÜMANLIK

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


Malkom x diyor ki; bize hep yalan söylediler ve inandıkça daha fazlasını söylediler.

 Bu gün İslam coğrafyasında yaşayan Müslümanların temel ilkesi yalancılık oldu. İslam’ın  en başta karşı çıktığı hatta cezalandırılmasını istediği bu hastalık, toplumun ileri gelenlerinde bile kurtarıcı bir sibop görevi üstlenmeye başladı.

  Dört kutsal kitap, dört peygamber ve evrensel hukukun özerinde durduğu dört temel esas şunlardır

Yalan söyleme

Zina yapma

Adam öldürme

Hırsızlık yapma

Şu Müslümanların haline bir bakarmısınız ….   İstisnalar hariç sanki bunları yapın  diye  Kur’an dan  bir emir gelmiş gibi  bu iğrenç ve hiç tasvip görmeyen kavramları en güzel şekilde uyguluyorlar.  Yalanı bir hak gibi kullanarak hedefe varmak için caizlik getiren bir kısım müslümanlar, Yaptıkları zinaları da Mut’a nikahıyla örtmeye ve alt yapı oluşturmaya çalışıyorlar. Öteden beri  Çalınan talan edilen, imtiyazlarla servet edinmeleri ise Darül Harp kılıfı altında mubahlaştırıyor.

 İşte gelinen nokta budur. Halbuki bu dört emri,  Cenab-ı Allah bana bırakmayın, yaşadığınız dünyada ibreti alem için cezasını verin diyor. Talancının, yağmacının elini kesin, Zina yapana şahitler huzurunda 100 sopa vurun .  İftira atarak yalan söyleyene 80 celde atın  diyen Allah, adam öldürene de kısas uygulayın diye kesin emir veriyor. Yani bunlardan daha büyük günah yoktur diyen Allah, uygulayın diye ayetlerinde açıca beyan ediyor.

 Kaldı ki bu günahları işleyenler Müslüman olabilirler ama asla iman sahibi olamazlar. İman sahibi olamayanlar nasıl cennete gidecekler bilemiyorum. Lakin istisnalar hariç bu günkü Müslümanların durumu imansız Müslümanlıktır. Ritüel uygulamalarla her şeyin  hallettiklerini sanan sözde dindarlar, sadece imansız Müslümanlıklarına abdest aldırıyorlar yaptıkları her şeye bir kılıf uydurarak mubahlaştırıyorlar .. Hal böyle olunca,  İslamcılıkta  çok kolaylaşıyor. Onun için  Muhafazakar  Demokratlık çok kolaylaşırken,  tercih edilen bir kavram haline geliyor.

İmansız Müslümanlık, paranın, şehvetin ve şöhretin esiri olmuş  …  İmansız Müslümanlık, her şeyi mubah sayarken ilahi ve evrensel adalet yerine kendi adaletini tesis ediyor. İmansız Müslümanlık zenginin yanında yer alırken, fakiri gözetmiyor,  taraf olmayanı bertaraf ediyor. özü değil, şekilciliği önemsiyor.

 İmansız Müslümanlık, canbaza baktırırken, özgür bireyler değil, tek tip milyonlar yetiştiriyor, toplumu sloganların peşine takarak slogan hamalı yapıyor.

 İmansız Müslümanlığın din ile peygamber hayatıyla, Kur’an’la alakası yoktur. İmansız Müslümanlığın paylaşımla, eşitlikle, yardım ve dayanışmayla kardeşlikle alakası yoktur. İmansız Müslümanlık, kapitalizmin alt yapısını oluşturarak yeni burjuva ve zengin sınıfları ortaya çıkarırken, temelde toplumu değil, yeni krallıklar ihdas ederek biat  kültürünü devam ettiriyor. İmansız Müslümanlık, istikrarlı olarak fakir üretirken , bireysel kapitalistleri koruma altına alıyor.

  İmansız Müslümanlık sorgulatmıyor, istişare istemiyor, kesintisiz biat modern çağın köle sistemini kuruyor. İmansız Müslümanlık, tefekkür ettirmediği gibi toplumu sadece taraflara ayırıp düşman ettiriyor… Hatta öyle bir noktaya getiriyor ki; karıyı koca’ya, öğrenciyi hoca’ya hasım yaptırıyor.

 Sonuçta; İmansız Müslümanlık ,Emevi’lerin, Sultanların, Kralların Müslümanlığıdır,  . Bakın İslam Coğrafyasına hangi ülkede İslam var. Hepsi İmansız Müslümanlığın devamı için Firavunlar gibi  öldürüyorlar,  yok ediyorlar, engel tanımadan İlahlık taslıyorlar. İmtiyazlı, haksız servetleriyle adeta cenneti bu dünyada yaşarken iktidar, güç, para, ve şehvetin esiri olarak sadece topluma zulüm ediyorlar

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İSTANBUL’UN TARİHİ YAPILARI – 2

    15 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Yazarlarımızdan Mecit Bülent Yeşil, İstanbul'un tarihi yapıları ile ilgili değerlendirmesinin 2. bölümünü yazdı. Pera Palas Meşrutiyet Caddesi’nde yer alan Pera Palace Hotel, günümüzde müze otel olarak kullanılıyor. Romanlara ve filmlere konu olan Orient Ekspresi, İstanbul-Paris tren seferlerine başlayınca Avrupa standartlarına uygun bir otele ihtiyaç duyuldu ve 1892’de Pera PalaceHotel’in yapımına başlandı. Alexandre Vallaury’nin imzasını taşıyan ikonik yapı; Art Nouveau, neoklasik ve oryantalist mimari üslupları bir arada barındı...
  • LEONARDİT’in Tanımı

    09 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    İTO 81.Doğal ve İşlenmiş Katı yakıt Meslek Komitesine kayıtlı müteşebbisleri temsil eden bir sorumlu olarak bu bilgiyi sizlerle paylaşmayı en büyük görevlerden birisi olarak addediyorum.((KÖMÜRÜN HAM HALİ olarak değerlendirebileceğimiz bir mineral leonardit.Son zamanlarda tarımda tamamlayıcı bir şekilde kullanılmaya başlanan ve aranan duruma gelen üründen bahsediyorum)).KÖMÜRÜN KULLANIM ALANLARINI SAYARKEN GENÇ KÖMÜRLER GÜBRE OLARAK DA KULLANILABİLİR PRENSİBİNİ SÜREKLİ VURGULUYORUZ.ÜLKEMİZDE BOL MİKTARDA BULUNAN LEONARDİT NİMETİNİ VURGULARKEN ...
  • GALİBİN SAHİBİ ÇOK,  MAĞLUBUN HİÇ OLMAZMIŞ 

    06 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Eğri oturup doğru konuşmak lazım  diye meşhur bir söz vardır. Belediye seçimlerini geride bıraktık. Türkiye genelinde halkın  sağduyusu ile huzurlu bir seçim atmosferi yaşadık. İstisnalar hariç bir Allah’ın Kulunun burnu kanamadı. Analiz kısmına gelince;  tebrik etmek lazım seçimin galibi Türkiye genelinde  CHP oldu. Çünkü,  Millet İttifakı halk tabanında birleşirken, Cumhur İttifakı  ise dağılarak seçime gitti..  Elbette seçim sonuçlarının sadece sebebi bu değil. Ekonomik zorluklar, emeklinin çilesi, enfl...
  • MEVLÜT BEY’İ NEDEN DESTEKLİYORUZ

    27 Mart 2024 Köşe Yazıları

    31 Mart Yerel yani belediye seçimlerine 3 beş gün kala elbette görüşümü açıklamak zorunda olup net tavır sergilemek durumundayım. Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin Bey’in seçim çalışmalarını yakından takip eden bir kardeşiniz olarak birkaç cümle yazmak istedim . En dikkatimi çeken çalışmalardan biri mahallerde gerçekleştirdiği  ‘’Söz Siz’de’’  programlarıdır. Oldukça ilginin olduğu ve vatandaşların cesurca hasbihal ettiği bu söyleşilerde,  dikkatimi çeken şu sözleri buraya da almak istedim. Ne dediler?  Kağ...