logo

HAŞİM KILIÇ LİNÇ EDİLMEMELİ

Ömer Şafak

Ömer Şafak
omer@sadabadhaber.com


Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç,takdir ettiğim, uzun yıllar takip ettiğim demokrat, vatanperver, evrensel Hukuk kurallarının Türkiye’ye yerleşmesi için çalışan önemli bir devlet adamı ve şahsiyet. Haşim Kılıç Türkiye’nin gündemine Milli Görüş Lideri Erbakan Hoca’nın partileriyle gündeme gelmiş, kapatma davalarında ret oylarıyla gündeme oturmuştu. Milli Görüşçülerin idolü olmuş her platformda dillendirilmişti. Adeta cesur yürekti, delikanlıydı. kimsesizlerin kimsesiydi. Verdiği mücadele ile Milli Görüş Camiası’nın kalbinde taht kurmuştu. Haşim Kılıç Hoca’nın partilerinin kapanmaması için diğer üye Sacit Adalı  ile birlikte mücadele etmiş, karşı tarafında düşmanı olmuştu. Özellikle Laik-Kemalist, askeri kesim, Sayın Kılıç’ı, şeriatçı olarak nitelendiriyor, dışlıyor, hedef tahtasını oturtuyorlardı. Bu işi de Medya arcılığı ile yapıyorlardı.

Haşim Kılıç, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından Anayasa Mahkemesine seçilmişti. Böyle bir ismi Anayasa Mahkemesine atadığı içinde Rahmetli Özal, takdirle karşılanıyor bu gün dahi hayırla yad ediliyor. Yani sayın Kılıç, rahmetli Özal’ın Türkiye’ye armağanıdır.

Esasen Haşim Kılıç, sadece Milli Görüş partileri için değil, demokrat kimliği ile  evrensel Hukuk Normlarını Türkiye ye yerleştirmek isteyen bu uğurda mücadele eden bir isim olarak Komünist partilerin kapanmasına da ret oyu vermişti. Kılıç’ın bu durumu bilinmiyordu.

Haşim Kılıç hakikaten Türk Milleti’nin sevdiği bir isim. Son Twitter yasaklarındaki mahkeme karalarını da iptal etmesi onun ne kadar demokrat bir kişiliğe sahip olduğunu, hukukun herkes için lazım olacağını herkese göstermiş oldu. Çünkü 11 milyon küsur Twitter kullanıcısının haberleşme alanı ellerinden alınmıştı. Bu bir özgürlük gaspıydı.

 Düşünün ki ;Sizin telefon kullanmanız yasaklanıyor, haberleşmeniz gasp ediliyor..  Bu durum yasaklama olayı  bana göre Twitter yasağı ile  eş anlam taşımaktadır . Bendenizde Twitter’i bir haberleşme iletişim aracı olarak kullanmaktayım. Hal bu olunca Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı doğru buluyorum.

 Gelelim esas meseleye; Haşim Kılıç, bilindiği gibi Ak Parti’yi de ipten almış kapatma davasında kurtarmıştı. Yani Ak Parti, Haşim Kılıç sayesinde bugün  hala  yoluna devam ediyor.

Türk Hukuk sistemine büyük hizmet verem kimsesizlerin kimsesi olan mağdurların hakkını koruyan Kılıç, Başbakanında büyük takdirine mazhar olmuş övgü dolu sözlerle iltifat edilmişti.

Bu günlerde ise Haşim Kılıç’a karşı özellikle bizim mahalleden bir linç kampanyası başlatıldı. Geçmişi irdelenmeye İBDA-C bağlantısı olan fotoğrafları tekrar servis edilmeye başlandı. Amaç; bakın ey laikler, Atatürkçüler, Aleviler, Kürtler, bu adam Şeriatçıdır denilerek ‘’sakın ha bu adam üzerine planlar yapmayın’’ denilmektedir.

 Bu plan hiç hoş değildir. Haşim Kılıç gibi isimler kolay yetişmediği gibi kolayca da harcanmamalıdır. Ayrıca bu işin sonu yoktur… Onu harca, bunu harca nereye kadar gidilecektir.

Ebu Müslim Horasani’nin şu sözünü unutmamak lazım:‘’Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak içinde düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu’’.   

Dostlar bir bir kaybedilince bir yerde toplanır. Daha kötü sonuçlar doğurur. Vefa çok önemli bir unsurdur. Düşman ya da muhalefet 100 iken 101 çıkarmak yerine 99’a indirmek daha hayırlı olmaz mı?

Sonuç olarak Haşim Kılıç gibi bir isimi itibarsızlaştırılarak harcamak kimseye bir şey kazandırmaz aksine kaybettirir.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İSTANBUL’UN TARİHİ YAPILARI – 2

    15 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Yazarlarımızdan Mecit Bülent Yeşil, İstanbul'un tarihi yapıları ile ilgili değerlendirmesinin 2. bölümünü yazdı. Pera Palas Meşrutiyet Caddesi’nde yer alan Pera Palace Hotel, günümüzde müze otel olarak kullanılıyor. Romanlara ve filmlere konu olan Orient Ekspresi, İstanbul-Paris tren seferlerine başlayınca Avrupa standartlarına uygun bir otele ihtiyaç duyuldu ve 1892’de Pera PalaceHotel’in yapımına başlandı. Alexandre Vallaury’nin imzasını taşıyan ikonik yapı; Art Nouveau, neoklasik ve oryantalist mimari üslupları bir arada barındı...
  • LEONARDİT’in Tanımı

    09 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    İTO 81.Doğal ve İşlenmiş Katı yakıt Meslek Komitesine kayıtlı müteşebbisleri temsil eden bir sorumlu olarak bu bilgiyi sizlerle paylaşmayı en büyük görevlerden birisi olarak addediyorum.((KÖMÜRÜN HAM HALİ olarak değerlendirebileceğimiz bir mineral leonardit.Son zamanlarda tarımda tamamlayıcı bir şekilde kullanılmaya başlanan ve aranan duruma gelen üründen bahsediyorum)).KÖMÜRÜN KULLANIM ALANLARINI SAYARKEN GENÇ KÖMÜRLER GÜBRE OLARAK DA KULLANILABİLİR PRENSİBİNİ SÜREKLİ VURGULUYORUZ.ÜLKEMİZDE BOL MİKTARDA BULUNAN LEONARDİT NİMETİNİ VURGULARKEN ...
  • GALİBİN SAHİBİ ÇOK,  MAĞLUBUN HİÇ OLMAZMIŞ 

    06 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Eğri oturup doğru konuşmak lazım  diye meşhur bir söz vardır. Belediye seçimlerini geride bıraktık. Türkiye genelinde halkın  sağduyusu ile huzurlu bir seçim atmosferi yaşadık. İstisnalar hariç bir Allah’ın Kulunun burnu kanamadı. Analiz kısmına gelince;  tebrik etmek lazım seçimin galibi Türkiye genelinde  CHP oldu. Çünkü,  Millet İttifakı halk tabanında birleşirken, Cumhur İttifakı  ise dağılarak seçime gitti..  Elbette seçim sonuçlarının sadece sebebi bu değil. Ekonomik zorluklar, emeklinin çilesi, enfl...
  • MEVLÜT BEY’İ NEDEN DESTEKLİYORUZ

    27 Mart 2024 Köşe Yazıları

    31 Mart Yerel yani belediye seçimlerine 3 beş gün kala elbette görüşümü açıklamak zorunda olup net tavır sergilemek durumundayım. Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin Bey’in seçim çalışmalarını yakından takip eden bir kardeşiniz olarak birkaç cümle yazmak istedim . En dikkatimi çeken çalışmalardan biri mahallerde gerçekleştirdiği  ‘’Söz Siz’de’’  programlarıdır. Oldukça ilginin olduğu ve vatandaşların cesurca hasbihal ettiği bu söyleşilerde,  dikkatimi çeken şu sözleri buraya da almak istedim. Ne dediler?  Kağ...