Son Dakika
Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, birden fazla partinin olması doğal bir gelişmedir. Yasalar çerçevesinde, siyasi mesajını vermek isteyen her vatandaş parti kurabilir. Bunlardan bazıları meclise girmeye çalışarak, bazıları ise yerelde sesini duyurmak için yarışır. Bunun adına da, demokratik yarış deniyor. Bu yarışta her parti, kendi programını hayata geçirerek, ülke yönetiminde söz sahibi olmak ister. İşte bunun adına da, demokratik yarış ve demokrasinin yansıması deniyor. Partilerin kendine ait ilkeleri çerçevesinde, ülke yönetimine yansıması da, yine ülke genelinde yapılacak olan demokratik seçimler ile gerçekleşebilecektir. İşte, bunun içindir ki; Medeni ve demokratik yarışta, vatandaşın yararına olabileceğini düşündükleri projeleri, çeşitli vasıta ve hünerleriyle sergilemeye çalışarak iktidara gelmeyi amaçlarlar.
Her parti, her seçim öncesi, parti programları çerçevesinde birçok vaatlerde bulunurlar. Seçimlerde galip gelmek için, demokratik olmak koşuluyla, her yolu denerler. Vatandaşa kendilerini kabul ettirmeye çalışıp, daha çok oy almaya çalışırlar. Seçimlerden sonra, kazanan partiler, projelerini hayata geçirmek için kollarını sıvarlar. Diğer partiler de, muhalefet görevine devam eder. Demokrasinin gereği de budur zaten.
Ülkeyi yönetmek ve projelerin hayata geçmesi için, yönetim kadrosuna ihtiyaç vardır. En önemlisi de budur zaten. Kadronun oluşmasında ve yasama erki, liyakat ve vizyon sahibi olanlar arasından seçilir. Davanın ve partinin üst düzey yöneticilerinin aday gösterilirken, sunduğum özellikleri göz önünde bulundurduklarına inancı ile, hepsine üstün başarılar diliyorum. Yerel yönetimlerde, yani belediyelerde de, aynı durum geçerlidir.
Yaşadığımız şu günlerde, siyasi parti temsilcileri ve onun Milletvekili adayları, kapı- kapı dolaşarak, ikna yoluyla partilerine oy isteyecekler. Haneye gelen siyasetçiler, tepkiyle veya övgüyle karşılanabilir. Her şeye rağmen, benim vatandaşım adil cenaptır, kadirşinastır, konukseverdir, duygu yüklüdür, gururludur, onurludur. Kapımıza kadar gelen siyasetçilerin hamasi söylemlerine göre değil, geçmişine ve sergilediği hizmetlere göre değerlendirmemiz gerekir. Yerelde ve merkezde ülkemizi ve şehirlerimizi yönetecekleri iyi tanımamız gerekir. (Çocuklarımızı evlendirirken karşı tarafı tanımak için, araştırma yaptığımız gibi. İş ortaklığı yapacağımız kişinin ticari geçmişini araştırdığımız gibi. İşe alınacak kişinin, gerekli belgelerle birlikte, geçmişini araştırdığımız gibi.) Çünkü OY namustur. OY kutsaldır. Tanımadığımız, geçmişini bilmediğimiz, icraatını görmediğimiz ve göremediğimiz birini, o kutsalımızla iş başına getiremeyiz. Ülkesini seven bir kişinin, belirtmeye çalıştığım özelliklere dikkat etmesi gerekliliğine inanıyorum. Seçimlerde, sandık başına gidildiğinde, vicdanımız ve hür irademizle,ülkemiz için, olumlu hizmetleri sunmaya devam edeceğine inandığımız partileri tercih etmemiz gerekiyor. Kendi iradesiyle hareket eden, düşünen, dürüst olan her insan, geçmişin, geleceğe yön vereceğini bilmeli ve bu bilinçle hareket etmeli, oy pusulasındaki parti tercihini, ona göre yapmalıdır.
En önemlisi de, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetilen güzel ülkemizin, Cumhurbaşkanını seçmek için, 14 Mayıs 2023 Pazar günü oy kullanacağız. Cumhurbaşkanı adayının; geçmişine,tecrübesine, ülkesi ve vatandaşı için sunduğu hizmetlere, vizyonuna, ülke liderlik vasfına bakarak ve geçmişin geleceğe yön vereceğini unutmadan, aday tercihi yapılmasının gerekli olduğuna inanıyorum……..
Vesselam
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
28 Aralık 2024 Köşe Yazıları
09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Kasım 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları