Son Dakika
Bu ülkenin yaklaşık on iki milyon emeklisi var. Siyasi rant uğruna, sosyal güvenlik sistemimize büyük bir yük ve sistemi sürdürülemez hale getiren bir yapının ürünü olan genç emeklilerimizin sayısı da oldukça fazla.
Komik ama emekliler arasında 38 sekiz yaşında emekli olanlar bile var. Bu kadar genç yaşta emekli olanların becerebilenleri, ikinci işlerini kurdular ve hayat standartlarını yükseltmek için iş hayatında yerlerini aldılar. Genç emeklilerimizin büyük bir kısmı günlerini kahvehane köşelerinde veya camilerin çay ocaklarında öldürmektedir.
Küçük bir azınlık ise köyüne dönüp ömrünün geri kalan kısmını bağ, bahçe işleri ile geçirir. Hayvan besler.Ama emeklilerin büyük bir kısmı bundan mahrum.
Toplumumuzun hayat felsefesi, çocuklarımıza bir şeyler bırakabilmek üzerine kurulduğu için batılılar gibi dünya turuna çıkacak hayat anlayışına sahip emeklilerimizin sayısı bir elin parmağını geçmez. Dolayısı ile emeklilerimizin önünü açmamız gerek.
Boş durmak, üretememek kadar insanı yaşlandıran başka bir şey yoktur. Gayesi olmayan insan önce ruhen sonra bedenen çöker. Daha hızlı yaşlanır, hastalıkları tetiklenir. Bunun sonucunda o doktordan bu doktora, o hastaneden bu hastaneye koşuşturup durur.
Bu durumun hem gereksiz sağlık harcamasına hem de ilaç tüketimine neden olacağı aşikâr. İlaç yurt dışından geldiği için bu şahısların mali yükü ekonomimizi ikinci kez vurur.
Çözüm mü?
Millet bahçelerinin bir kısmını emekli bahçelerine çevirmek. Yüz, ikiyüz metre karelik alanlar şeklinde düzenlenen, yan yana yüzlerce yemyeşil bahçeyi hayal edin. Kimisinde çiçek yetiştiriciliği yapılırken kimisinde ise sebze yetiştiriciliği yapılabilen.
Emekli olan bir kimse belediyenin göstermiş olduğu ve kendisine tahsis edilen bahçede üretim yapabilecek. (Sera veya açık alanda üretim yapılabilir.) Tarım il müdürlüklerinde boş duran ziraat mühendisleri buralarda görevlendirilip halka rehberlik etmesi sağlanabilir. Kadın emekliler için daha farklı ve cazip sistemler de geliştirilebilir.
Kullanımı tamamen ücretsiz olan sulama, ısıtma sistemleri ve tohum tedariki belediyelerce sağlanan bu bahçelerdeki üretimin yarısı yetiştiriciye yarısı ise belediyece aş evleri vb. kurumlar için kullanılarak sosyal fayda da sağlanmış olur.Böylece emeklilerimiz üretmenin ve işe yarar olmanın mutluluğunu yaşarlar. Daha az hastaneye gider dolayısı ile daha az ilaç ve doktor masrafı olur. Dedikodu gibi hastalıklar kısmen azalır. Ev ekonomisine küçük de olsa bir katkıları olur.
Kim bilir küçük bir adım, ekonomimiz üzerinde “kelebek etkisi” bile meydana getirebilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
29 Ekim 2024 Köşe Yazıları
21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları
05 Ekim 2024 Köşe Yazıları