logo

EĞİTİMİN TELAFİSİ

Mustafa Aygün

Mustafa Aygün
mustafaaygun3458@hotmail.com

Zor günler geçirdiğimiz ortada …

Covid19 salgını, toplumun büyük bir kesimi üzerinde ekonomik, sosyal, psikolojik açıdan büyük bir tahribata neden oldu.

Halen devam eden salgının etkisi o kadar büyük oldu ki hastanelerin yoğun bakımları ağır hastalarla doldu, taştı. Bazılarımız eşini, dostunu, akrabasını kaybetti bu süreçte. Diğer yandan salgına yakalanma korkusu bir çoğumuzun psikolojisini bozdu. Toplum olarak yıprandık, örselendik.

Salgının en çok etkilediği faaliyet alanlarından biri de kuşkusuz eğitim sektörü oldu. Okulların çoğu zaman kapalı olması, eğitimin bir okulda, bir uzaktan yapılması hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin işlerini zorlaştırdı.

Önceki yıllar ile karşılaştırıldığında, salgının etkili olduğu bu iki yıl, öğrenciler açısından kayıp yıllardır. Konuştuğum öğretmenlerin istisnasız tamamı uzaktan eğitim çalışmalarının verimsiz olduğunu, öğrencilerle ilgili yeterince geri dönüt alamadıklarını belirttiler.

Öğrencilerin akademik anlamda olması gereken noktanın çok gerisinde olduğunun farkında olan Milli Eğitim Bakanlığı, tamamen iyi niyetle hazırladığını düşündüğümüz “Telafi de Ben de Varım” adlı programı 5 Temmuz – 31 Ağustos 2021 tarihleri arasında uygulamaya koymak istemektedir. Bu yolla öğrencilerin fiziksel, sosyal-duygusal ve akademik gelişimlerini bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif eğitim faaliyetleri ile desteklemeyi amaçlamaktadır. Ne var ki programın başarısız olacağını şimdiden söyleyebiliriz.

“Telafi de Ben de Varım” isim ve içerik olarak çok iyi olabilir. Öğrencilerin yüksek yararı düşünülerek hazırlanmış da olabilir. Ancak bizim ülkemizde yaz tatilinde okula gitmek diye bir kültür yoktur. Hatta önceki yıllarda öğrenciler yaz tatilini, Millî Eğitim Bakanlığının açıkladığı takviminden çok önce başlattığını “tebeşir tozu yutmuş” herkes bilir. Ülkemizde öğrenciler için okullar son yazılı ile kapanır. Okulların büyük bir kısmında son yazılı sınavından sonra ne öğrenci bulunur ne de yoklama alınır.

Varsayalım ki öğretmenler ek ders ücretinin hatırına, yaz tatillerinden fedakârlık edip bu programın “gönüllü” bir üyesi olmayı kabul etti. Öğrenciler nasıl ikna edilecek? Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarını bulundukları illerde telafi programına aldınız diyelim, köyüne, yazlığına, yurt dışına giden, yaylaya çıkan öğrencilerin durumu ne olacak? Ayrıca klimasız sınıflarda, +40-45C ders nasıl yapılır, bahçeye nasıl çıkılır? Herşeye rağmen programı başarı ile uyguladınız diyelim, gönüllülük esasına dayalı program sonucunda öğrenciler arasında oluşacak seviye farkını hangi programla kapatacaksınız?

Üstelik aşılama ülke genelinde tamamlanmamışken öğretmene, öğrenciye tatil yaptırmamak akıl alır gibi değil. Telafi programın biter bitmez yeni öğretim yılı başlayacak. Öğretmen de öğrenci de zihinsel olarak hazırlık yapma imkânı bulamadan eğitim, öğretime devam edilecek.

Diğer taraftan bizim eğitim müfredatımız sarmal yapıdadır. Sarmal programda bir konu tekrar tekrar ele alınır ve her tekrarda daha derinlemesine işlenir. Bilgiler önceki tekrarlarda öğretilenlere, bunların genişletilmesi ve derinleştirilmesine dayalıdır. Bu yüzden ayrıca bir telafi programına ihtiyaç olduğu şüphelidir.

Telafi programı hazırlamak yerine eğitim öğretimi erken başlatırsınız (zaten erken başlatılıyor), gerekirse ara tatilleri kısarsınız böylelikle açığı kısmen de olsa kapatırsınız.

Anlaşılan Millî Eğitim Bakanlığı hem öğretmene hem de öğrenciye yabancılaşmış, kendi hayal dünyasında oluşturduğu çerçevede yönetsel kararlar alıyor. Ne diyelim Allah sonumuzu hayr etsin.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İSTANBUL’UN TARİHİ YAPILARI – 2

    15 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Yazarlarımızdan Mecit Bülent Yeşil, İstanbul'un tarihi yapıları ile ilgili değerlendirmesinin 2. bölümünü yazdı. Pera Palas Meşrutiyet Caddesi’nde yer alan Pera Palace Hotel, günümüzde müze otel olarak kullanılıyor. Romanlara ve filmlere konu olan Orient Ekspresi, İstanbul-Paris tren seferlerine başlayınca Avrupa standartlarına uygun bir otele ihtiyaç duyuldu ve 1892’de Pera PalaceHotel’in yapımına başlandı. Alexandre Vallaury’nin imzasını taşıyan ikonik yapı; Art Nouveau, neoklasik ve oryantalist mimari üslupları bir arada barındı...
  • LEONARDİT’in Tanımı

    09 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    İTO 81.Doğal ve İşlenmiş Katı yakıt Meslek Komitesine kayıtlı müteşebbisleri temsil eden bir sorumlu olarak bu bilgiyi sizlerle paylaşmayı en büyük görevlerden birisi olarak addediyorum.((KÖMÜRÜN HAM HALİ olarak değerlendirebileceğimiz bir mineral leonardit.Son zamanlarda tarımda tamamlayıcı bir şekilde kullanılmaya başlanan ve aranan duruma gelen üründen bahsediyorum)).KÖMÜRÜN KULLANIM ALANLARINI SAYARKEN GENÇ KÖMÜRLER GÜBRE OLARAK DA KULLANILABİLİR PRENSİBİNİ SÜREKLİ VURGULUYORUZ.ÜLKEMİZDE BOL MİKTARDA BULUNAN LEONARDİT NİMETİNİ VURGULARKEN ...
  • GALİBİN SAHİBİ ÇOK,  MAĞLUBUN HİÇ OLMAZMIŞ 

    06 Nisan 2024 Köşe Yazıları

    Eğri oturup doğru konuşmak lazım  diye meşhur bir söz vardır. Belediye seçimlerini geride bıraktık. Türkiye genelinde halkın  sağduyusu ile huzurlu bir seçim atmosferi yaşadık. İstisnalar hariç bir Allah’ın Kulunun burnu kanamadı. Analiz kısmına gelince;  tebrik etmek lazım seçimin galibi Türkiye genelinde  CHP oldu. Çünkü,  Millet İttifakı halk tabanında birleşirken, Cumhur İttifakı  ise dağılarak seçime gitti..  Elbette seçim sonuçlarının sadece sebebi bu değil. Ekonomik zorluklar, emeklinin çilesi, enfl...
  • MEVLÜT BEY’İ NEDEN DESTEKLİYORUZ

    27 Mart 2024 Köşe Yazıları

    31 Mart Yerel yani belediye seçimlerine 3 beş gün kala elbette görüşümü açıklamak zorunda olup net tavır sergilemek durumundayım. Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin Bey’in seçim çalışmalarını yakından takip eden bir kardeşiniz olarak birkaç cümle yazmak istedim . En dikkatimi çeken çalışmalardan biri mahallerde gerçekleştirdiği  ‘’Söz Siz’de’’  programlarıdır. Oldukça ilginin olduğu ve vatandaşların cesurca hasbihal ettiği bu söyleşilerde,  dikkatimi çeken şu sözleri buraya da almak istedim. Ne dediler?  Kağ...