logo

Dünya Sınavını Kazanmak İçin Allah’ın Mektubunu Okumak Zorundayız

Cemil Öğütcü

Cemil Öğütcü
cemil@sadabadhaber.com


‘’Başı Rahmet, Ortası Mağfiret,  Sonu Cehennem Azabından Kurtuluş Olan Mübarek Ramazan Ayı’na girmiş bulunuyoruz. Ramazan, kardeşlik ve manevi iklimin zirveye çıktığı bir aydır. Ramazan ve Oruç insanın kendisini disipline etmesi açısından çok önemli bir ibadettir ve tüm Hanif dinlerinde farz kılınmıştır.

 Ayette;  Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.( Bakara 183)

Oruç , Müslümanlara açlığı, yokluğu ve yoksulluğu hatırlatır… Akşam iftar saatine bir kaç saat kala hemen hepimizin gözleri döner, sinir katsayımız yükselir hatta hırçınlaşmaya bile başlarız. Özellikle Ramazan Ayı’nın ilk 3, 5 gününde bu durum daha çok baş gösterir. Hal böyleyken, Müslümanlar bu nedenle hiç olmazsa  bu ayda kendini terapi etmek zorundadır. Afrika’nın bir çok ülkesinde, İslam Coğrafyası’nın bir çok bölgesinde her yıl açlık ve susuzluktan ölen milyonlarca Müslüman Kardeşimizi bu vesile ile hatırlamak, yardımlaşmak durumundayız. Bu bizim en önemli görevimiz  ve farz olan dini vecibemizdir. Dünyevileşen insanlık,  bugün maalesef kendinden başkasını düşünmezken,  yaratılış gayesinden uzaklaşmaktadır. Hal böyleyken bu mübarek ay uyanış vesilesi olması nedeniyle bir fırsattır.

İnsanoğlu, dünyaya çıplak olarak gelir, çıplak olarak ölür. Meryem Suresi 80. Ayet ne güzel açıklamış: O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına, yalnız bize gelecektir

Durum bu iken, dünya sadece bir imtihan alanıdır. Bu sınavın en önemli konusu ise mal ve evlatlardır. Hz. Peygamberimiz onun için ‘’Ümmetimin İmtihanı Mal’dan olacaktır’’ demiş.

Değerli  Dostlar;    Bu Ramazan Ayı’nı  son Ramazan olarak düşünelim  ve hepimiz  bir fırsat olarak değerlendirelim .  Etrafımızdaki yoksul, fakir, aç açıklar için fedakarlıklar yapalım. Zekat,  infak,sadaka vermek için cömert davranarak adeta geçmiş yıllara göre kendimizle yarışalım. Köleliğin İstikrarı, Kapitalizm’in  devamı için 40’ ta  1 zekat algısını yerle bir edelim. 40’ın 39 unu ben,  birini fakir kardeşim yiyecek diyerek kendimizi kandırmayalım.  40’ta 1 Züğürt Zekatı’dır … Asla zengin Müslüman zekatı olamaz. Bu durum dünya sınavını kazanmamıza asla yetmez. Gizli şirk  olan mal, servet ve evlat tapınakçılığından vazgeçelim .

 Hatırlayalım : peygambere atfen; .” Yine sana neyi sarf edeceklerini (infak edeceklerini) soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan fazlasını.” İşte Allah, olur ki düşünürsünüz diye ayetlerini size böyle açıklamaktadır  (.Bakara 219)

Yine Tevbe Suresi 34,35  Nahl Suresi 71. . Ayetleri  hatırlayalım: 

 Ey iman edenler! Bilin ki yahudi din bilginlerinin ve hıristiyan din adamlarının birçoğu halkın mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar. Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem veren bir azapla müjdele! 34


 O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanacak: İşte yalnız kendiniz için toplayıp sakladıklarınız; tadın şimdi biriktirip sakladıklarınızı  denilecek.!35

Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar. Durum böyle iken Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar? Nahl 71

Sözün özü; Bir Müslüman olarak yardımlaşmak, paylaşmak dertlere derman olmaktan başka alternatifimiz yoktur. Genelde İslam denilince hep dinin ritüellerinden bahsedilir. Çağın ilahiyatçıları da bu duruma öncülük eder. Ramazan Boyunca  1 ayda  milyonlarca para kazanan medyatik İlahiyatçılar, ekranları kapatarak insanları ritüel bombardımanına tutarak özden saptıracaklardır. Paylaşmadan, dayanışmadan, Zekat, sadaka  ve İnfaktan çok az bahsedeceklerdir .  Oysa ki  açlıktan öte daha  ne vardır. ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’’ diyen Hz. Peygamberin hadisinden daha önemli  söz var mıdır?

Yıllardır her Ramazan’da  Kur’an Mealini ayetlerin altını çizerek okurum.  Allah’ın kitabının yarısı kıssalardan bahseder. Okuduğum bu kitapta öz olarak Şirk, (Allah’a  Ortak Koşmama) bir de dayanışmanın, yardımlaşmanın, infak ve zekat’ın  ne kadar önemli olduğunu yakaladım. Özellikle; zekat, infak, sadaka konusunda 343 ayet çıkardım. Dostlarıma tavsiyem Allah’ın mektubunu , kitabını bir de Mealden okuyun. Bu benim Arapçasını okumayın  tavsiyesi gibi algılanmasın. Onu da okuyun ama İnanın ki , Meal okuduğunuzda Allah’la  direkt  konuşacaksınız. Belki ilk etap ta zorlanacaksınız lakin  zamanla  Kur’an sizi hizaya sokacaktır.

Hani Merhum Aliya İzzet Begoviç diyor ya;  Kur’an edebiyat değil, hayattır; Dolayısı ile O’na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır. Ali Şeriati de;  sadece yüzünden bilinçsizce okuyanları şöyle özetlemiş: ”Ne okuyan ne de dinleyen anladı … Geriye kalan hafızın sesi güzel miydi” diyor.

 Hepimiz, koro halinde hafızın sesini dinliyoruz… Dinleyelim ama bu yetmez. .

Sonuç :  Dünya imtihanını kazanmak için Rabbimizin Mektubu olan Kur’an’a  kulak verelim.. Yardımlaşma, verme fakiri, yoksulu gözetmeyi direkt  kitaptan okuyarak mecburiyetimizi bilelim… .Sözlerim sadece  Zengin Müslümanlar içindir.

Ramazan Ayı’nın hepimiz için yardımlaşma, dayanışma, paylaşma 40 ta bir değil,  bolca zekat ve sadakalarla geçmesini temenni ediyor,  Kur’an’la tanışmayı,  Allah’la  mektubu aracılığı ile konuşmayı diliyorum

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...
  • NE OLDU BİZE

    05 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Çok önem verdiğim bir deyimi, bilginize sunarak, düşüncelerimi dile getirmek istiyorum. “Geçmiş geleceğe yön verir.”  Evet, yön vermeli de. Peki, Bu nasıl olacak. Kendiliğinden veya birisinin işaretiyle değil tabi. Geçmişimizi iyi araştırmakla, inanarak incelemekle ve geçmişe saygı duyup, örnek almakla, geçmişin geleceğe yön vereceğine inanıyorum. Bizler; geçmişimizden övgü ile söz ederken, sosyal-siyasi-ticari konularda, geçmişimizden iftihar ettiğimizi, her vesile ile dile getirmişizdir. Bu kadar övgü ve iftiharla yadetmemize rağm...