Son Dakika
Kağıthane’de Freni Boşalan Araç Kaza Yaptı
Kağıthane’de 74 Yaşındaki Emekli Dolandırıldı
Kağıthane’de Bilgisayar Dolandırıcıları Yakalandı
Kağıthane’de Polislere Saldırı
Kağıthane’de Filistinli iş insanına silahlı saldırı: 1 ölü, 2 yaralı…
Kağıthane’de husumetlisini başından vurarak ağır yaralayan şahıs tutuklandı
Çok partili ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde, merkezi veya yerel yönetimler için, yapılan seçimler, demokratik bir yarıştır. Öyle olmalı da. Bu yarışta, millete sunulmuş ve sunulacak hizmetler ile birlikte gelecek dönemler için hazırlanmış olan projeler anlatılır. Vatandaşın oylarıyla İktidara gelmek için, tüm partiler var güçleriyle çalışır.
Cumhurbaşkanlığı sistemine göre, Seçimlere girip, Cumhurbaşkanlığını kazanmak ve en çok oyu alarak Türkiye Büyük Meclisinde sayısal çoğunluğu elde ederek yasa yapma gücü kazanmak, ideallerine ulaşmak, tabiidir ki; her siyasi partinin amacıdır. Bu kazanmışlık, hem siyasi parti yöneticilerine ve hem de, o siyasi partiye oy vermiş seçmenlere mutluluk verir.
Bunun yanında, Seçimleri kazanmak kadar, kaybetmek de var. Bu mağlubiyetin hazmedilmesi ve erdemli olunması da ayrı bir önemli duruştur. Unutulmamalıdır ki, kaybedilen seçimlerden sonra kazanılan bir şeyler de vardır. Örneğin, yapılan hataları görmek gibi.
Seçimleri kazanan parti, seçim öncesi sıraladığı vaatleri; kısa, orta ve uzun vadede, hayata geçirmeye çalışır. Diğer partiler ise, varsa projesi, varsa yapılmasını istediklerini muhalefette de dile getirirler. Siyaseten istenmeyen bir durum ama, ülkesi ve milleti için üreteceği her hangi bir hizmet düşüncesi yoksa, boş boş konuşurlar. Dostlar alışverişte görsün diye kendilerince, bir şeyler yapmış gibi görünürler. Parti içi çalışmalarına devam ederler.
Geçtiğimiz günlerde, yapılan seçimlerde, siyasi parti temsilcileri ve onların adayları, kapı kapı dolaşarak toplantı ve mitingler tertip ederek vaat ve projelerini dile getirdiler. Vatandaşın, talep ve düşüncelerini dinlediler, çözüm için gerekli notları aldılar. Kapıya kadar gelen bu siyasi parti temsilcisi ve adayları, belki tepkiyle karşılandı, belki de övgüyle karşılandı. Sonrasında, benim konuksever ve adil cenap vatandaşım o siyasetçileri uğurladı. Söz konusu siyasi parti temsilcileri, en azından öyle görünenler, seçim olmayan dönemlerde ortalıkta görünüyorlar mıydı, kapımıza kadar gelerek bizle ilgileniyorlar mıydı,telefonla aradığımızda bize cevap veriyorlar mıydı. Bu durumu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Seçim öncesine kadar, geçen zaman içinde bizleri ziyaret ederek, çayımızı, kahvemizi içerek, bizi şereflendiriyorlar mıydı. Gelenler, soranlar, ilgilenenler, yardımcı olanlar istisna tabi ki.
Seçimler sonuçlandı, adaylar seçildi. Burada vurgulamak istediğim şu.” O artık o değil olmasın.” Milletvekili adaylarından adayının biri, seçim bölgesinin bir meydanında toplanan halka konuşma yapar. Milletvekili adayını pür dikkat dinlerler. Fakat, o topluluğa karışmadan, bir köşede oturan birini görür ve yardımcısını yanına gönderir. O na sor bakalım, yoksa bana oy vermeyecek mi der. Yardımcısı köşede oturan kişiye sorar. Köşede oturan kişi de, O na söyle, dinliyorum ve O na rey verecegim” der. Zaman gelir, seçimler yapılır, o aday kazanır ve millet meclisi odasındaki yerine oturur. (Burada, O vurgusuna dikkat) Milletvekili adayına oy veren vatandaşın Ankara’ya yolu düşer ve gelmişken de seçilen milletvekilini ziyaret edip bir çayını içmek ister. Millet meclisine giderek odasını bulur ve milletvekilinin sekreterine ziyaret için geldiğini ve görüşme talebini iletir. Sekreter ise, vatandaşa nereli olduğunu ve adını sorar. Vatandaş adını vermez. Sekretere dönerek, “O na deki, o geldi sizi ziyaret etmek istiyormuş de ha.” Der. Sekreter girer aynısın vekile aktarır. Milletvekili de ”O na deki o artık o değil.”der.. Kıssadan hisse…..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
12 Eylül 2024 Köşe Yazıları
22 Ağustos 2024 Köşe Yazıları
06 Ağustos 2024 Köşe Yazıları
05 Ağustos 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları