logo

BİLİM VE İNSAN

Metin Zor

Metin Zor
metinzor58@gmail.com

İnsan oğlu, yaşadığı dünyaya, ilim vasıtası ile, iyiye, güzele ve mükemmele ulaşmak için gönderilmiştir. İnsanı, diğer varlıklardan ayıran yegane özelliği, düşünme özelliğidir. Öne geçiren de aynı özelliktir. İnsanlığın tamamı, yaratılışından bu güne kadar, ilim vesilesi ile gelişmiş ve ilerlemiştir. Ferdi ve içtimai olarak, geleceği kavramak, bilgi toplumu olmakla mümkündür.

Küreselleşmiş dünyaya uyum sağlamak, ilim sayesinde mümkün olacaktır. Bir çok batılı ülkeler, icraatlarda ve keşiflerde ilerleme sağlamış ise, ilim sayesinde olmuştur. Yine batılı ülkeler, ilim sayesinde, sanayide devrim yaparken, geçmiş dönemlerde, meydana gelen gelişmeleri geriden takip ettiğimiz için, çok bedeller ödedik. Cezasını çektik, hala da çekiyoruz. Dünyadaki gelişmeleri, göremez ve daha da ileri seviyeye erişmek için, çaba gösteremez isek, dünya ile dengeyi sağlayamaz isek, gelişmelerde katkımız olmayacak, olaylar aleyhimize olacaktır. 

Bizler, yani insanoğlu, bilimler ile, etrafımızı ve ülkemizi aydınlatmalıyız. Kendi dalında, yetenekli olan, geleceği kavramış nitelikli bireyler yetiştirmeliyiz. Yetişenleri de, dışarıya kaptırmamalıyız. Bu durum, pek de aşılamayacak bir konu değil. Geçmişte, bu durumu başaran bir milletin devamıyız çünkü. Bireylerin yetişmesi, tabiidir ki zaman ister. Azimle, sabırla uzun ve çetin yolda bıkmadan, usanmadan, yürümek zorundayız.

Çağımızda, küreselleşmede önde olan bazı devletler, (ABD, İngiltere, Japonya vb.) bilim ve teknolojide gelişmeyi sağlamış ülkelerdir. İşte bunun içindir ki; gelişmiş olan bu ülkelerin gelişmesinin sebebi,  gelişmiş ve ileri seviyede, çok sayıda ilim yuvalarının varlığıdır. Yani Üniversitelerdir. Yani akademilerdir.  Dünyanın en iyi üniversiteleri, akademileri, Amerika’da veya diğer gelişmiş ülkelerde bulunmaktadır.  Niye?  Çünkü; bilgi toplumu olmanın yolu, akademiden, üniversiteden ve gerçek ilim yuvalarından geçmek zorundadır.

Siyasi, kültür ve askeri güç ise, ilmin ve bilimin bir eseridir. Üniversite öğreniminin esası, öğretim, eğitim ve temel ilmi araştırmalardır. Bunun yanında, uygulamalı teknolojik araştırma, kültürel faaliyetler ve toplum hizmetleri eklenebilir. Birçok gelişmiş batı devletlerindeki üniversiteler, sanayi ile işbirliği yaparak, ilmi ve teknik araştırmalar yapmaktadır. Bu akademik öğretim, araştırma ve çalışmalarda, hep öncü olmuşlardır. Kaliteli araştırmalar, bilgi merkezleri sayesinde olmuştur. Bu merkezlere, beyin göçü, işte bu sebepten meydana gelmiştir.  Ülkemizdeki Üniversiteler de, aynı müspet çalışmalar içinde olmalıdır. Çalışkan, eğitim ve öğrenimin önemini kavramış, bilim adamları sayesinde, öğrenciler de bilim adamı olarak yetiştirilmelidir.

Unutmayalım ki; yarının bilim adamı, bugünün iyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş öğrencileridir.                                   Bu durum da, eğitici ve öğreticilere çok iş düşmektedir.                                                                                                                                     Aksi halde, vebal onların olacaktır. 

Vesselam.

Metin ZOR

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...