logo

BATI MI, SÖMÜRÜ MÜ.  ADINI SEN KOY.                                   

Metin Zor

Metin Zor
metinzor58@gmail.com

Dünya devletleri arasında üstünlük algısı değişmeye başladı.  Bir zamanların Batı’sı ! ne yaptığını bilmez bir halde, sağa sola yalpalayarak yürümeye çalışıyor. Bu sözde yürüme esnasında, kendi içindeki pisliğin yanı sıra, etrafını da pisletiyor ve çamur fırlatıyor

Bilindiği gibi, sömürü ve baskı ile hayatını idame ettirdiğini unutarak ya da bilerek, nerede bir iyi varsa hemen saldırıya geçiyor. Adeta formatlanmış ve görevini yapıyor gibi. Batı, olmazsa olmazlarını derhal devreye sokuyor, ülkeleri birbirine karıştırıyor, nifak tohumlarını ekiyor ve kısa zamanda ürününü hasat ediyor. Teknolojiyi silaha dönüştürüp; karıştırdığı, cepheleştirdiği mazlumları birbirine kırdırıyor. İşte batı bu. Önü pembe, arkası  uçurum olan, sömürücü , sözde batı bu. Kan emici batı bu.

On yıllardır haykırıp duruyoruz. Bildiğimiz gerçekleri dile getirerek, tedbiri hiçbir zaman elden bırakmamayı, yaşanılan olumsuzlukları unutmamamızın gerekli olduğunu, her zaman vurguluyoruz ve hatırlatıyoruz. Bugüne kadar yaşanılan musİbetler, hep batının ve emperyal güçler dediğimiz, kan emicilerin komplolarından dolayı meydana gelmiştir. İşte batı bu.  Bunun içindir ki; batıyı yenilmez bir güç olarak gördüğümüz sürece, yerlerde sürünmemiz kaçınılmaz olacaktır. İslam coğrafyasının, niçin işgal altında olduğunu hiç düşündünüz mü. Özellikle bu işgalden kurtulmak için, kalbimizi ve kafamızı batı işgalinden kurtarmamız gerekiyor. Taklitçiliği bırakıp özümüze dönmemiz gerekiyor.  Zihinlerimizi ve aklımızı, batının işgalinden kurtarmamız gerekiyor. Medeniyet, istiklal  ve kültür, batı demek değildir. Geçmişte, bu kopyacılığın zararlarını çok görmüşüzdür. Yazılı tarihler, bunu teyit etmiştir.

Son zamanlarda, dünya üzerindeki dengenin doğuya doğru yol aldığı belirgin hal almakta. Bunu yadsıyamayız. Uyanık olalım. Takip edenler, zaten bu gerçeğin farkında. Kan emiciler de. Batı, zaten uzatmaları oynuyor. Kısa sürede toparlanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Onun içindir ki, sağa sola yalpalasalar da, mazlum milletlere saldırmaktan geri durmuyorlar.  Çünkü bunlar, yaşamlarını sürdürebilmeleri için, kan emmek zorundalar. Nerede mazlum ve Müslüman bir topluluk (Ülke) varsa, zengin, yer altı kaynaklarına sahip. İşte bunun içindir ki, Ortadoğu kaynıyor, işte bunun içindir ki, Ortadoğu kan ağlıyor. İşte bunun içindir ki, Ortadoğu birilerinin maşası olarak, birbirlerini katlediyor. İşte bunun içindir ki, Allahuekber nidalarıyla, sözde Müslümanlar birbirlerini kurşunluyor. Cahil bırakılmış topluluklar geçmişte de aynı sendromu yaşadı. Şimdi de yaşıyor. Hal böyle iken, olaylara birde başka boyuttan bakalım. Batıya tutkun ve hayran olan sözde Müslümanlar, hala neden suskun. Görmüyorlar mı  katledilen yüz binleri. Hissetmiyorlar mı, bir gün sıranın kendilerine geleceğini. On yıllar önce, kendi arasında din veya başka bir sebepten dolayı kendi arasında savaşan ve birbirlerin katleden batı uyandı, haçlı zihniyetini ve sömürü düzenini kurarak birleşti. Top yekün, İslam karşıtı bir dünya oluşturmaya çalışıyor ve başarılı da oluyorlar. Bugün yaşandığı gibi. Batıda, Amerika’da, İsrailde birinin burnu kanasa, yer yerinden oynuyor.  İslam devletlerinde, hele hele, ülkemizde yüzbinlerce can gidiyor, hangi batı, hangi Amerika (İsrail) kılını kıpırdatıyor.

 Onlarınki can da bizimki patlıcan mı……

İşte bunun içindir ki;

Ülkemizin ve insanlığın Ali menfaati ve selameti açısından, bu zihniyete ve gidişata DUR diyerek, birbirimize, kenetlenmemiz gerekiyor. Siyasi ve dünya görüşümüz ne olursa olsun.

Çünkü bu gemide, hep beraber yaşıyoruz ve yaşamak zorundayız,

Vesselam,

Metin ZOR

Paylaşın:
Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) “İnsan insanın kurdudur.” anlayışını rehber edinmiş sözde medeni ülkeler için sömürgecilik, önemli bir geçim kaynağıdır. Tarihin bize öğrettiği en önemli gerçek ise ekonomik değeri olan her şeyin sömürgecilerin ilgi alanı içerisinde olmasıdır.Ancak sömürgeciliği sadece ekonomik alan ile sınırlamak fazla safdillik olur. Sömürgecilerin askeri ve ekonomik güçlerini devam ettirebilmelerinde “böl, parçala, yut” taktiğinin yeri yadsınamaz. Bir ülkenin içindeki farklılıkları derinleştirmenin en kesin yolu eğitim ve kü...
  • İKİ EFENDİYE KULLUK EDEMEZSİNİZ

    29 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Zamansız gelme ve zamansız gitmeler her zaman insanoğlunu üzer. Dünya gelmelerle, gitmelerle dolup boşalıyor. Tüm canlılar doğuyor, gelişiyor büyüyüp sonra da ölüyor. Kural ve kaide Allah tarafından böyle koyulmuş. İnsanlık topraktan geldiği için tekrar toprağa dönerek geldiği yerde eşitleniyor. Lakin servet yığma hayallerine kapılıp ömrümüzü tüketiyoruz. Mallardan , evlatlardan, makamlardan vazgeçemiyoruz. Hangi İlah’a taptığımız belli olmuyor… Sonunu bildiğimiz filmin senaryosunda figüran rolleri almaya devam ederken hırsla...
  • KÂĞITHANE’DE YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİRESUN’UN KÜLTÜRÜYLE BULUŞTU

    21 Ekim 2024 Gündem, İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    17-20 Ekim tarihleri arasında Kâğıthane Hasbahçe’de gerçekleştirilen 17. Giresun Tanıtım Günleri büyük bir katılımla sona erdi. Giresun’un kültürel zenginliklerinin ve yöresel lezzetlerinin tanıtıldığı etkinliklere İstanbul’da yaşayan Giresunlular başta olmak üzere birçok vatandaş büyük ilgi gösterdi. Dört gün süren etkinlik boyunca Giresun’un geleneksel halk oyunları, Karadeniz müziği ve yerel mutfağı katılımcılarla buluştu. Giresun yaylalarında yetişen doğal ürünlerin sergilendiği etkinlikte el emeği göz nuru ürünler de büyük beğeni t...
  • NE OLDU BİZE

    05 Ekim 2024 Köşe Yazıları

    Çok önem verdiğim bir deyimi, bilginize sunarak, düşüncelerimi dile getirmek istiyorum. “Geçmiş geleceğe yön verir.”  Evet, yön vermeli de. Peki, Bu nasıl olacak. Kendiliğinden veya birisinin işaretiyle değil tabi. Geçmişimizi iyi araştırmakla, inanarak incelemekle ve geçmişe saygı duyup, örnek almakla, geçmişin geleceğe yön vereceğine inanıyorum. Bizler; geçmişimizden övgü ile söz ederken, sosyal-siyasi-ticari konularda, geçmişimizden iftihar ettiğimizi, her vesile ile dile getirmişizdir. Bu kadar övgü ve iftiharla yadetmemize rağm...