logo

TAKSİ MESELESİ

Mustafa Aygün

Mustafa Aygün
mustafaaygun3458@hotmail.com

Yıllardır görmezden gelinen ve ihmal edilen taksi meselesi ancak belli dönemlerde, kısa süreli olsa da, gündemde kendine yer bulabilmektedir. Yazılanlar ve ekrana getirilenler ise genellikle taksicilerin aleyhine durumlardır.

Ülkemizde her seçim zamanı medyayı da yanına alarak ziyaret edilen taksiciler, diğer zamanlarda adeta unutuldular.  Hâlbuki ülke çapında yapılabilecek basit bir yasal düzenleme ile bu sorun ortadan kaldırılabilirdi.

Yolcu taşımacılığının en özel türü olan taksicilik, çağdaş anlamda 1867 yılında Almanya’da ortaya çıktığı günden bugüne derenin altından çok sular aktı. Bu süreçte taksicilik bütün dünyada kabul gören bir meslek haline geldi. Ülkemizde de, taksi ve dolmuşlar yolcu taşımacılığında kendine yer edinebildi, ancak gerek araç kalitesinde gerekse şoför niteliklerinde olması gerekenin çok gerisinde kalındı.

Korsan taksilerin en büyüğü olan UBER’in ortaya çıkması ile taksi meselesi, medyada yeniden gündem olmaya başladı. Bu süreçte taksicilerle, UBER şoförleri arasında sonu şiddete varan tartışmalar çıktı. Sorun adli makamlara intikal etti. Ülkemizde kaplumbağa hızı ile işleyen bir yargı olması ve süreç içinde gerekli yasal düzenlemenin yapılmaması sinirleri daha fazla gerdi.

Taksilerin temizliği, şoförlerin kabalığı, kısa mesafe gitmek isteyen yolcuyu almaması, araçların kalitesi, taksicilerin giyimi vb. konular, UBER’in de “özel gayreti ile” sosyal medya ve tv kanallarında sık sık gündem yapılmaya başlandı.

Taksicilik ile ilgili ülke genelini kapsayan yasal düzenlemenin olmaması ve yerel yönetimlerin de bu alandaki düzenlemeleri yapmakta ağır davranması nedeni ile bu mesleği hakkı ile icra etmeye çalışanlar çok sıkıntılar çektiler ve halen çekmeye devam etmektedirler.

Daha önce gaspçıların kolay avı olmuştu taksiciler. Bu sorunun çözüm için taksilere kabin zorunluluğu getirileceği söylendi. Bu öneri yoğun gündem arasında unutulup gitti. Şükür ki gaspçılara verilen cezalar ağırlaştırılınca taksici gaspları da azaldı.

Her mesleğin kendine özgü şartları vardır.  Taksicilik mesleğini icra edenlerin profili, babadan kalma taksi ile taksicilik mesleğini sürdürenler, taksi plakasını kiralayanlar ve her iki kesimde şoför olarak çalışanlardan oluşur. Genel gözlemim,İstanbul’da yevmiye usulü taksilerde çalışanların,hiçbir işte dikiş tutturamayan, agresif, başına buyruk kişiler olmasıdır. Müşteri memnuniyetinin çok da düşünmeyen bu kesim yüzünden bütün taksicilerin itibarı zedelenmektedir.

Üzerinde durulması gereken bir konuda, sadece turistlere yönelik olarak çalışan yerli müşteri almayan, yabancı turistleri ise çeşitli yollarla “yolmaya” çalışan, Taksim, Sultanahmet gibi turistlerin yoğun olarak bulunduğu yerlere çöreklenmiş taksici gruplarıdır.  Meselenin çözümü için sadece yabancı turistlere hizmet verecek, dil bilen şoförlerin çalıştığı, farklı renkte ve üst konforda araçlar ile yolcu taşımacılığı yapan ayrı bir grup taksi oluşturulabilir. Hali ile taşıma ücretleri farklı olması gereken bu araçlar ile en azından turistler “dolandırılarak” ülkenin imajı zedelenmez.

Taksicilik mesleğini icra edeceklerde aranacak şartlar, taksi olarak kullanılacak taşıtların özellikleri, taksicilerin uymaları gereken kurallar, uymayanlara verilecek cezaların belirlenmesi, vb. hususlarla ilgili düzenlemeler yapılsa da denetimle desteklenmeyen yasal düzenlemenin etkisiz olacağı aşikardır.

Ülke genelinde araçların içerisine şoförün resmi ve bir kısım bilgilerinin bulunduğu, rahatlıkla yolcunun okuyabileceği büyüklükte kartların konması ve şikayet numarasının yazılması, şoförlerle ilgili kayıtların tutulması, olumsuz puan alanların meslekten çıkarılması ve taksi kullanımının yasaklanması vb. yasal düzenlemelerin yapılması, taksici esnaf odalarının şoför ile ilgili bilgileri, yolcuların cep telefonları ile puanlama yapabildiği uygulamaları geliştirmeleri ve kullanıma sunmaları vakit kaybetmeden yapılması gereken çalışmalardır.

Bu arada taksi sahiplerinin de kendilerine bir çeki düzen vermesi, müşteri şikayetlerini önemsemesi, araç kalitesi, temizlik, kibarlık gibi hususlara dikkat etmesi her zamankinden daha önemli bir konudur. Biliyorsunuz artık bir rakipleri var!

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNFAK’TA YARIŞ İNSANI ÖZGÜRLEŞTİR

    28 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Sahabe İnfakı imanın en önemli gerçeği olarak kabul etmiş bu uğurda birbirleriyle yarışmıştır.  ‘’Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe  asla iyiliğe erişemezsiniz şüphesiz ne infak ederseniz Allah onu bilir’’  ayeti,  sahabenin İnfak anlayışının temelini oluşturmuştur.  Ayet, iyiliğe ve hayra erişmek için sadece  iman etmenin yeterli olmayacağını ifade ederken İnfak etmeninin dinde en belirgin ölçü olduğunu vurgulamıştır. Bu ayet aynı zamanda Müslümanları sınamaya tabi tutarak onların iman ölçülerini test etmiştir...
  • ACILARLA YORGUN DÜŞMÜŞ MEMLEKETLER NEFES ALMAYA BAŞLAMIŞ

    28 Aralık 2024 Köşe Yazıları

    6 Şubat Kıyametini yerinde görmüştüm. Allah’ım bu şehirler nasıl ayağa kalkar diye çok üzülmüştüm. Tekrar buraları yerinde görmek için bölgeye gittim. İlçeleri, köyleri gezdim. Ve devletin gücünü yerinde gördüm. Dağ, taş ova Toki konutları ile dolmuş. Yapılan köy evleri bile villa gibi olmuş ve her köye devletin şefkat eli değmiş. ‘’Maşallah’’ diyememek vicdansız insanlar için bile çok  zor. Enkazlar kaldırılmış yerinde dönüşümler bir hayli yol almış. Toki ise adeta kimsesizlerin kimsesi olmuş. Adıyaman’da 22 bin konut tamamlanmı...
  • Zonguldak, Bartın ve Karabük, ‘’Kağıthane’ de’’ buluşuyor!

    09 Aralık 2024 İstanbul, Kağıthane, Köşe Yazıları

    Kağıthane Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan Karaelmas Tanıtım Günleri için hazırlıklar tamamlandı. 13-14-15 Aralık tarihlerinde Hasbahçe etkinlik alanında yapılacak olan etkinlik, Zonguldak, Bartın ve Karabük illerinin kültürel ve yerel değerlerini tanıtmayı amaçlıyor. Tanıtım günlerinin açılış programının   Cuma günü öğlenden sonrası yapılması planlanıyor. Programa  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra İstanbul Valisi  Davut Gül, tanıtım günlerinin ev sahibi illerin vali milletvekili kaymakam ve belediye ba...
  • SÖMÜRGECİLER VE OKULLARI-II

    05 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    (Yabancı Okullar Meselesi) Bir önceki yazımızda, Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreçte yabancı okullar meselesini ele almıştık. Bu yazımızda ise Cumhuriyetin ilanından sonraki süreci ele alacağız. Özetlemek gerekirse Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı okullar ile tanışması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlamış, Tanzimat ve Islahat Fermanları’nın sağladığı fırsatları kullanan misyonerlerin gayreti ile sayıları bu okullarınhızla sayıları artmıştır. Örneğin 1908 yılında Osmanlı’nın sadece taşra vilayetlerinde, 2.948 Gayrimüslimve 297 Ecne...