logo

GÜVERCİNİN AYAK İZLERİ

Derya Deniz Dinç

Derya Deniz Dinç
ddinc@windowslive.com

Herkesin kendi açısından baktığı bir duygudur aşk. Yaşanma şekli farklı olsa da yaşananlar aynıdır aslında. Mutluluk, hüzün, hasret, acı, keder, heyecan hepsi aşka dairdir. Tek kişilik olan ayrılıktır ama aşkta bazen tek kişilik yaşanır. Karşılıksız ya da platonik aşkı yaşamayan var mıdır acaba? Kadın duyarak, erkek görerek sever. İnsanlar,  hormonlardan örülü duygu devinimleri yaşarlar. Erkekler ve kadınlarda bu duygular farklıdır. Bunu görmezden gelmek her iki cinse de zaman zaman sıkıntı yaşatmaktadır. Oysa her birimiz diğerini olduğu gibi kabul edebilse keşke. Ama biz hep kafamızda çizdiğimiz senaryoyu yaşamak isteriz ve bu senaryodaki tek bir replik değişikliği bile huzursuz eder.

Bir kadın; yıllar sonra sevdiği adama serzenişte bulunurken diyordu ki;’’ Öyle büyük sevmiştim ki seni, senin sevgin küçük gelmişti bana’’. Anlamsız ayrılıklarına yıllar sonra duyduğu bu cümle ile neden bulduğunu düşünen adamın gözlerinden yaşlar akıyordu. Çünkü adam da kadını büyük sevdiğini düşünüyordu. O halde ne olmuştu da ayrılmışlardı? İşte cevap burada yatıyordu: Farklı seviyor, farklı düşünüyor, farklı bakıyoruz hayata. Tam da bu sebeple insanız, tam da bu sebeple kurulu robotlar değiliz.

Büyük yanılgılarımızdan birisi de kendimizin vazgeçilmez olduğumuzu sanmaktır. Hâlbuki bir an gelir ve bir güvercinin karda bıraktığı ayak izlerine dönersin. Sonra azıcık kar yağar, silinirsin.Ve bazen öyle uzaklaşırsın ki; ne derse desin sesini duyamazsın, karşında dursa da göremezsin. Kalbin ona karşı kapanmıştır artık.

        Ancak yine de;içimizde ki büyük gürültüyü dindirmek kolay olmaz. Gitme ile kalma arasında gider geliriz. Başlamaya mı korkarız yoksa gitmeye mi en çok, bilmiyorum.

Yaşayabilmek için bir ilişkiyi ki bu ilişkinin adı her ne olursa olsun(anne-evlat ilişkisi, aile ilişkisi, aşk ilişkisi, nişanlılık, evlilik v.b.) kelimeler bir insana işlemeli. Başkasının yüreğine girmek için o kelimelerin ağızdan çıkmaları gerek. Ben söylemem, ben erkeğim, kolay söylenen ucuzdur, biz maçoyuz gibi sığ ve bir o kadar acizce limanlara sığınmak ancak zavallılaştırır insanı. Hz. Muhammed’in dediği gibi; seven sevdiğine sevdiğini söylemeli mutlak…

O mu beni bırakmadı yoksa ben mi gitmedim? Bu soruyu sormayın kendinize. Çünkü her yakınlıkta kaybetme korkusu, uzaklıkta ise kavuşma ümidi vardır.

Aşk ile eyvallah…

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DİKKAT DOKUNAN YANAR

    04 Eylül 2025 Köşe Yazıları

    Son zamanlarda Türkiye’nin gündeminde hep yolsuzluk ve hırsızlıklar var. Hiç umulmayan  kişilerden neler, neler çıkıyor. Özellikle CHP’li belediyelerin  her gün organize işleri ile gözlerimizi açıyoruz. Ama hırsızın sağı, solu olmaz … Bizler;’’ hırsızlık yapan kızım Fatıma’da olsa da elini kesin’’ diyen peygamberin ümmetiyiz. Kim yapıyorsa mutlaka üzerine gidilmelidir. Toplum bu konuda iyice sıradanlaştı … İnsanlar,  önemsemedikleri gibi dürüst olanları bile saflıkla itham ederek neredeyse  yolsuzluğa teşvik ediyor. Hal ...
  • BİZ OLMAK

    17 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İnsanın hayatında; uğraşı, emek, alın teri, çaba, istek, azim, cesaret, hoşgörü, paylaşım, yardımsever olmak, istişare, iyi niyet, risk gibi unsurlar hep var olmuştur. Ayrıca, kişilere göre değişkenlik arz eder. Diğer yandan, normal bir in- sanda olmaması gereken bir takım unsurlar da, maalesef zaman zaman kendini göstermiştir. Bunlardan, yalnızca biri da- hi, insan yaşamını menfi olarak etkilemeye yetiyor, artıyor bile. Nedir bunlar diye aklımızdan soru geçebilir. İşte bir kaçı. Kıskançlık, miskinlik, haset, nefret, kin, hin, hazımsızlık, peş...
  • RAÇHAEL  KORRIA’YI YI ÖZLEMLE ANIYORUZ

    10 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    1969’da İsrail askerleri Kudüs’te Müslümanların kutsal merkezlerinden Mescid-i Aksa’da büyük bir yangın çıkartıyor. O sırada İsrail Başbakanı olan Golda Meir şunu söylüyor: “O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Sandım ki, Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e girecek. Lakin sabah oldu ve korkulan olmadı. İslam ülkelerinin gazetelerinde bile bu olay haber olmamıştı.  İşte, o zaman idrak ettim ki, biz dilediğimizi yapabiliriz. Zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir”. İşte hakikaten Siyonist  İsrail o günden bu güne tam ...
  • İNFAK’TA YARIŞ İNSANI ÖZGÜRLEŞTİR

    28 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Sahabe İnfakı imanın en önemli gerçeği olarak kabul etmiş bu uğurda birbirleriyle yarışmıştır.  ‘’Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe  asla iyiliğe erişemezsiniz şüphesiz ne infak ederseniz Allah onu bilir’’  ayeti,  sahabenin İnfak anlayışının temelini oluşturmuştur.  Ayet, iyiliğe ve hayra erişmek için sadece  iman etmenin yeterli olmayacağını ifade ederken İnfak etmeninin dinde en belirgin ölçü olduğunu vurgulamıştır. Bu ayet aynı zamanda Müslümanları sınamaya tabi tutarak onların iman ölçülerini test etmiştir...