logo

YAŞAYARAK YAŞATACAĞIZ, YAŞATARAK YAŞAYACAĞIZ…

Derya Deniz Dinç

Derya Deniz Dinç
ddinc@windowslive.com

Geçenlerde acı bir tebessüm ile okuduğum bir sosyal medya cümlesi aklıma geliyor. Diyordu ki; ‘’ tarihe tanıklık ediyoruz, diğeri de cevap veriyordu:’’ ben tarihe tanıklık etmek istemiyorum artık, yalnızca huzurla yaşayıp ölmek istiyorum.’’

1950 ve sonrasında doğanlar gerçekten Türkiye’nin yakın tarihine tanıklık etmiş nesildir. En çok acı bazen güzel birçok olay yaşanmıştır. Bu memleketin en güzel yanı herkesin bir diğerinden daha fazla vatansever olmasıdır. DNA’larımıza işlemiş çok şeyden birisi de budur. Mesela Sezen AKSU müzikleri de işlemiştir. Her ülkenin kendine has gelenekleri görenekleri kültürü yaşama biçimi vardır. Ülkeleri eleştirirken bu bağlamda eleştirmek haksızlık olacaktır. Çünkü doğru bildikleri budur. Hepimizin kendine has kutlama, tören, yas, yaşam biçimlerimiz vardır.

Dün, yakın dostum Gülseren KIRIM İzmir’den beni aradı. Ortak dostumuz olan Şair ve ozan Mehmet ÖZÇELİK covid-19 sebebi ile hayatını kaybetmiş. Tüm gün ne yapacağımı bilemeden evin içinde dolandım durdum. Ağlamak, yas tutmak için bile gücüm yoktu. Üstadım beni bir ay kadar önce aradığında sıkı sıkı tembihlemişti; ’’ aman Deniz dikkatli ol’’ demişti. Sessizce kitaplığımdan ismime imzaladığı şiir kitaplarını aldım, okudum, dertlendim, hüzünlendim. Çok özel bir insandı. Okuyan, anlayan, memleketine âşık bir adamdı. Ailesi ve kızları ile övünen, eğitime çok önem veren, merhametli, iyi bir insanı kaybettik. Ailesine ve sevenlerine sabır diliyor, ışıklar içinde uyusun diyorum.

Çalıştığım kurumda personelimizden birisi aradı telefonla, ’Hocam ailemden 6 kişi memlekette covid-19 nedeniyle hastanedeler. Birisi annem. Onlara bir şey olursa ben memlekete nasıl gideceğim, ne yapacağım ‘’ diye sordu. Ben bu soruya nasıl cevap vereyim ki? ‘’ Sakın gitme, gidersen eğer bir şekilde bulaş olabilirsin’’ diyebilir miyim? Bir insana annesinin yoğun bakım sürecinde ya da son yolculuğunda olmamasını nasıl izah edebiliriz ki?

Tüm bunlar yaşanırken hala aramızda olayı ciddiye almayanlar, kurallara uymayanlar, ciddi kalabalıklarda dolaşanlar var. Dünyada yaşayan her insan şu an sorumluluk altındadır. Bunun bilincinde olmamız için daha ne yapılmalı, neler yaşanmalı, kaç kişi daha ölmeli acaba? Zorunlu ve hayati haller dışında çıkmayacaksın kardeşim evinden dışarı. Çıkarsan ölüyorsun ve öldürüyorsun. Bunu anlamak ne kadar zor olmalı?

Tarihe tanıklık ediyoruz evet ve bizim de sorumluluklarımız var.  Özlediklerimiz var, hüzünlendiklerimiz var, unutamayacaklarımız var. Eskiden yazdıklarımızı yazamaz olduk, yaşadıklarımızı yaşayamaz olduk, sevdiklerimizi göremez olduk. Tüm bunlara bir son verip yeniden eski hallerimize dönmek için sıkı bir şekilde kurallara uymak zorundayız.

Ana fikirler çıkarmalıyız kendimize. Her bayram bir kaçış gibi gittiğimiz tatil beldeleri yerine, büyüklerimizi ve sevdiklerimizi ziyaret etseydik keşke demeliyiz. Düğünlerimizi ya da yaslarımızı hatırlayarak alıştığımız gibi yaşamak için elimizden geleni yapmalıyız.

Eğitim istendik davranış biçimidir. Yani siz sigara içmenin zararlı olduğunu öğrenip halen içiyorsanız öğretimini almış ama eğitiminden yoksun kalmışsınız demektir. Öğrendiğiniz güzel ve faydalı bilgileri hayata isteyerek uyguladığımızda eğitimli insan olacağız. Yani kaç üniversite bitirirseniz bitirin eğitimli değilseniz hepsi boşadır.

Lafın özü dostlar; yaşama sorumluluğumuz ile yaşatma sorumluluğumuz hiçbir zaman bu kadar kesişmemişti. Yaşayarak yaşatacağız, yaşatarak yaşayacağız. Tüm insanlık bunu anladığı anda pandemiden kurtulmuş olacağız. Biraz daha sabır, biraz daha dikkat gerekiyor yalnızca.

Sağlıklı günlere olan olanca hasretimle her birinizi tüm sevgimle, saygımla, özlemimle kucaklayacağım günlere az kaldı; inanıyorum.

Aşk ile eyvallah…

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DİKKAT DOKUNAN YANAR

    04 Eylül 2025 Köşe Yazıları

    Son zamanlarda Türkiye’nin gündeminde hep yolsuzluk ve hırsızlıklar var. Hiç umulmayan  kişilerden neler, neler çıkıyor. Özellikle CHP’li belediyelerin  her gün organize işleri ile gözlerimizi açıyoruz. Ama hırsızın sağı, solu olmaz … Bizler;’’ hırsızlık yapan kızım Fatıma’da olsa da elini kesin’’ diyen peygamberin ümmetiyiz. Kim yapıyorsa mutlaka üzerine gidilmelidir. Toplum bu konuda iyice sıradanlaştı … İnsanlar,  önemsemedikleri gibi dürüst olanları bile saflıkla itham ederek neredeyse  yolsuzluğa teşvik ediyor. Hal ...
  • BİZ OLMAK

    17 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    İnsanın hayatında; uğraşı, emek, alın teri, çaba, istek, azim, cesaret, hoşgörü, paylaşım, yardımsever olmak, istişare, iyi niyet, risk gibi unsurlar hep var olmuştur. Ayrıca, kişilere göre değişkenlik arz eder. Diğer yandan, normal bir in- sanda olmaması gereken bir takım unsurlar da, maalesef zaman zaman kendini göstermiştir. Bunlardan, yalnızca biri da- hi, insan yaşamını menfi olarak etkilemeye yetiyor, artıyor bile. Nedir bunlar diye aklımızdan soru geçebilir. İşte bir kaçı. Kıskançlık, miskinlik, haset, nefret, kin, hin, hazımsızlık, peş...
  • RAÇHAEL  KORRIA’YI YI ÖZLEMLE ANIYORUZ

    10 Haziran 2025 Köşe Yazıları

    1969’da İsrail askerleri Kudüs’te Müslümanların kutsal merkezlerinden Mescid-i Aksa’da büyük bir yangın çıkartıyor. O sırada İsrail Başbakanı olan Golda Meir şunu söylüyor: “O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Sandım ki, Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e girecek. Lakin sabah oldu ve korkulan olmadı. İslam ülkelerinin gazetelerinde bile bu olay haber olmamıştı.  İşte, o zaman idrak ettim ki, biz dilediğimizi yapabiliriz. Zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir”. İşte hakikaten Siyonist  İsrail o günden bu güne tam ...
  • İNFAK’TA YARIŞ İNSANI ÖZGÜRLEŞTİR

    28 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Sahabe İnfakı imanın en önemli gerçeği olarak kabul etmiş bu uğurda birbirleriyle yarışmıştır.  ‘’Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe  asla iyiliğe erişemezsiniz şüphesiz ne infak ederseniz Allah onu bilir’’  ayeti,  sahabenin İnfak anlayışının temelini oluşturmuştur.  Ayet, iyiliğe ve hayra erişmek için sadece  iman etmenin yeterli olmayacağını ifade ederken İnfak etmeninin dinde en belirgin ölçü olduğunu vurgulamıştır. Bu ayet aynı zamanda Müslümanları sınamaya tabi tutarak onların iman ölçülerini test etmiştir...